31 Mart 2010

Yoğurtlu Havuçlu Şehriye Çorbası

Bugün hemen tarife geçiyorum. Aslında az önce dergilerimi karıştırırken neler yazmak gelmişti aklıma. Mügeciğimin hiçbir şeyi ayırt etmeden yiyen bir çocuk olduğundan, çok şükür Nisan ayına girdik, Nisan ayının benim en çok sevdiğim ay olduğundan, çorbanın isminden, aklıma gelen birbirinin ucuna bağlayamadığım bir sürü şeyden yazmayı düşünmüştüm. Ama bütün gün o kadar yorulmuşum ki yazının başını sonuna bağlayamıyorum.
Belki yarın ki tarifimde bu düşündüklerimden bahsederim ya da aklıma takılacak diğer şeylerden...

Gereken Malzemeler:
  • 3 adet orta boy havuç
  • 2 adet tavuk budu ( veya tavuk göğsü)
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı tel şehriye
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 6 su bardağı su veya haşladığımız tavuk suyu
  • tuz, karabiber
  • üzerini süslemek için maydanoz
Yapılışı :
  • Önce tavuk butlarını yıkayıp bir tencere koyun ve haşlayın.
  • Haşlanan tavuklarının etlerini küçük küçük parçalara ayırın.
  • Tavuk suyunu soğumaya bırakın.
  • Başka bir tencerede ince rendelediğiniz havucu sıvı yağ ile kavurun.
  • Yoğurdu ve unu, soğuyan tavuk suyundan da alarak boza kıvamına gelinceye kadar karıştırın.
  • Havuçların üzerine tavuk suyunu ilave edin ve boza kıvamına gelen yoğurtlu unlu karışımıda ilave ederek çırpma teli ile iyice karıştırın.
  • Çorbayı ocağın üzerine alın, kaynamaya başlayınca önce şehriyeleri, bir kaç dakika sonrada tavuk etlerini ilave edin.
  • Kısık ateşte şehriyeler yumuşayıncaya kadar pişirin. En son tuzunu ilave edin.
  • Servis tabağına koyduğunuzda üzerini maydanoz ile süsleyin.

  • Yoğurdun kesilmemesi için tavuk suyunun soğumuş olmasına dikkat edin. Çorbanın tuzunu da en son ilave edin.
  • Tel şehriye yerine arpa veya yıldız şehriye de kullanabilirsiniz.

29 Mart 2010

Kıymalı Kol Böreği

Annemden öğrendiğim, ama her defasında " annemin yaptığının tadı daha başka " dediğim bir tarif kıymalı kol böreği. Çocukken annem bize yakın fırına götürürdü pişirmek için. Belki de fırının o kendine has kokusunu da aldığı için bu böreğin o zamanki tadı bana göre daha başkaydı ya da anne eli değdiği için...
Hafta sonu kahvaltı soframda değişik bir şeyler olsun diye hazırladığım, benim daha çok soğuk yemeği sevdiğim bir börek tarifi...

Gereken Malzemeler:

  • 3 adet yufka
  • yarım kg yağsız kıyma
  • 1 adet soğan
  • 1 yemek kaşığı salça ( veya 2 adet domates)
  • 1 kase doğranmış maydanoz
  • tuz, karabiber
  • zeytinyağı

Yufka üzerine sürmek için:

  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı süt

Üzerine sürmek için :

  • 2 adet yumurta sarısı

Yapılışı :

  • Soğanı yağda kavurun . Kıymayı üzerine ilave ederek kıyma pişinceye kadar karıştırarak iyice kavurun.
  • Salçasını da ilave edip salça kokusu gidinceye kadar iyice pişirin.
  • Tuzunu, karabiberini ve kıyılmış maydanozuda ilave edip bir kaç kez karıştırarak ocaktan alın, ılınmaya bırakın.
  • Yufkayı geniş bir yere yayın. Her yufkayı ortadan ikiye bölün.
  • Yufkanın üzerine iyice karıştırdığınız yağ ve süt karışımını sürün.
  • Üzerine kıymalı iç harcından her tarafa yayılacak şekilde koyun.
  • Yufkanın yuvarlak kısmından başlayarak kıvırarak sarın.
  • İlk ruloyu tepsinin tam ortasına yuvarlak şekilde sararak yerleştirin.
  • Diğer yufkaları da aynı şekilde iç malzemeler bitinceye kadar rulo şekline getirin.
  • Tepsiye yerleştirdiniz ortadaki rulonun çevresine sarın.
  • Yufkaların yerleştirme işlemi bitince üzerine yumurta sarısını sürüp 180 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Ilınınca dilimleyerek servis yapın.


26 Mart 2010

Cevizli Çikolatalı Mermer Kek

Hani bazı günler vardı ya her şey birbirine karışır, iki ayağınız bir pabuca girer, neyi yapacağınızı şaşırırsınız. Dün de benim için böyle bir gündü. Bütün gün ders, toplantı, insanlarla uğraşıp oluru olmazı bilene bilmeyene anlat, bilmeyipte akıl verenlere ya sabır diyerek cevap ver.. Böyle bir günün sonunda eve gelip üstümü değiştirip tam dinleneceğim bir zamanda prenses "canım çikolatalı bir şeyler istiyor bana yapar mısın" deyince ...

Başkası olsa yarın diyeceğim ama prenses olunca akan sular durur ya ben de acele ile bu keki hazırladım fırına verdim...
56.Porselen Demlik Çay Etkinliğine Gönderilmiştir.

Gereken Malzemeler:
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 3 su bardağı un
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3/4 su bardağı sıvı yağ
  • 1 adet limon kabuğu rendesi
  • 1 paket kabartma tozu
  • yarım su bardağı ceviz
  • 1 çay bardağı damla çikolata
  • 2 yemek kaşığı kakao ( tepeleme)


Yapılışı :

  • Yumurta ve şekeri krema haline gelinceye kadar çırpın.
  • Yağ, süt ve limon kabuğu rendesini ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Unu ve kabartma tozunu ilave edin.
  • Kek hamurunu ikiye ayırın.
  • Birine kakaoyuve damla çikolatayı, diğerine de cevizi karıştırın.
  • Baton kalıbı katı yağ ile yağlayın.
  • Beyaz hamuru alt kısma yayın. Üzerine kakaolu hamuru dökün.
  • Çatal veya bıçak ile hafifçe karıştırın.
  • 180 derece fırında kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.

25 Mart 2010

Cevizli Lor Ezme ve Ödülüm..

Geçtiğimiz hafta sonu yayınladığım akşam yemeği soframda Cevizli Lor Ezme nin tarifi hiç tahmin etmediğim kadar çok soruldu, merak edildi. En son da Tülinciğim " özet verir misin" diye yorum yazınca tarifini vereyim dedim. Yapımı çok kolay, ama gerçekten lezzeti çok hoş olan bir tarif. Ben değil yiyenler böyle söyledi.

Tarifi aldığım zaman beyaz peynirle yapılıyordu. Beyaz peynir tuzlu olunca tuzunu azaltmak için suda bekletmek gerekiyordu. Hem zahmetli hem de peynirin tadı değiştiği için ben tarifi değiştirerek tuzsuz lor kullandım . Biber salçası ile de tuzu dengelenmiş oldu....


Gereken Malzemeler:
  • 250 gr tuzsuz lor
  • 4 yemek kaşığı ince dövülmüş ceviz içi
  • 2 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber ( tatlı toz biber kullandım dilerseniz acı kullanabilirsiniz)
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • 1 yemek kaşığı zeytnyağı

Yapılışı :

  • Yapılışı çok basit önce biber salçası ile loru iyice, çatalla karıştırın.
  • Sarımsağı rendeleyin veya ezin.
  • Tüm malzemeleri lorlu, salçalı karışıma ilave edin.
  • Tekrar karıştırın.
  • Servis tabağına alın. Üzerini ceviz ,nane vs. ile süsleyin.

Bu tariften sonra geçtiğimiz günlerde aldığım ama yayınlamakta geciktiğim ödülüm için Sevgili Betül 'e ve Necla'cığıma çok teşekkür ederim.

Bu ödülün bazı kuralları varmış. Bunlardan birincisi "Sizi ödüllendirene teşekkür edin" ve "Sizi ödüllendirenin linkini yayınlayın".

Diğer şartları ise;

  • Ödülün logosunu yayınlayın.
  • 7 yaratıcı blogger ödüllendirin ve linklerini yayınlayın.
  • Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
  • Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın..

Kendim ile ilgili daha öncede yazmıştım artık çok fazla ilginç şey kalmadı.

Ben de bloğumu ziyaret eden, yorum yazan, izlemeye aldığım yada beni izlemeye alan tüm bloglara bu ödülü gönderiyorum.

23 Mart 2010

Girit Usulü Bakla Ezme (Kopanista)

Baba tarafından Girit kökenli olmama rağmen Girit Mutfağı ile tanışmam, Girit yemeklerini tatmam rahmetli kayınvalidem sayesinde oldu. Daha önce radikayı, turp otunu yemiştim ve evimizde yapılıyordu ama Girit mutfağının sadece bunlar olmadığını O'nun sayesinde öğrendim. Kuzu etli arapsaçını (rezeneyi), yine kuzu eti ile pişirilen şevket-i bostanı ilk kez O'nun elinden yedim. Adını bile duymadığım istifnoyu (stifno), kaymak helvası Stakayı onun tarifi ile pişirdim.

Hafta sonu hazırladığım akşam yemeği menüsündeki Kopanista da bunlardan biri. Kopanist Yunancadan gelen ezmek, dövmek anlamında bir sözcük. Gerçektende bu yemek bildiğimiz klasik zeytinyağlı bakladan tadı, görünüşü ile oldukça farklı bir bakla yemeği ve bakla ezilerek yapılıyor. Baklaya çok yakışan dereotu ve taze soğan bu yemekte yok. Yerine nane ve sarımsak var.

Kısacası Kopanista değişik bir bakla yemeği, ama Girit Mutfağının klasik bir yemeği ve benim Sevgili Kayınvalidemden öğrendiğim ilk Girit yemeği....


Ye #53 SEBZE etkinliğine gönderilmiştir.

Gereken Malzemeler:

  • Yarım kg.taze sakız bakla ( mümkünse çok taze, küçük boyda olanları tercih edilmeli)
  • 9-10 diş sarımsak (ilave olarak 1 adet taze sarımsakta kullandım)
  • 2 yemek kaşığı dolusu kuru nane ( ilave olarak bir kaç dal taze nane de kullandım)
  • zeytinyağı
  • tuz
  • üzerine yoğurt ( yoğurdun içine istenirse 1 tatlı kaşığı kadar nane karıştırılabilir)

Yapılışı :

  • Geniş bir tencereye su koyup, bir çay kaşığı kadar tuz ilavesi ile kaynamasını bekleyin.
  • Baklaların var ise yan kısımlarındaki kılçıklarını taze fasulye ayıklar gibi ayıklayın. Baklaları bölmeden, kararmaması için unlu, limonlu su içinde bekletin.
  • Kaynayan suyun içine ayıklanmış baklaları unlu suyunu süzerek ve yıkayarak koyup, baklalar iyice pişinceye kadar haşlayın.
  • Haşlanan baklaları suyunu süzerek düz bir zemine alın (geniş bir tepsi içine de koyabilirsiniz).
  • Bıçakla veya çatal ucu ile ezerek parçalara ayırın.
  • Başka bir tencerede soyulmuş, kıyılmış sarımsakları zeytinyağı ilavesi ile güzelce kavurun.
  • Ezdiğiniz baklaları sarımsakların üzerine ilave edip bir kaç kez döndürerek iyice karıştırın.
  • Naneyi ilave ederek iyice karıştırın ocağı kapatın.
  • Ilınan baklaları servis tabağına alıp yoğurt ile karıştırarak servis yapın.


  • Baklaların iyice haşlanması gerekiyor. Çünkü daha sonra sadece bir kaç kez sarımsakla beraber karıştırılacak.
  • Nane dışında başka bir baharat yemeğin tadını bozabilir, ilave edilmemesi gerekiyor.

21 Mart 2010

Keyifli Bir Akşam Yemeği


Sevdiğiniz insanlarla paylaşılan sofraların tadı bir başkadır. Aslında sofrada sunulanlar önemli değildir bence. Önemli olan keyifli anları birlikte, ama sevdiğiniz insanlarla paylaşmaktır. Ben böyle düşünüyorum. Çoğu zaman arkadaşlarımla, yani gerçek dostlarımla paylaştığım yemeklerde, gelen yemeğin tadı değil de benim için hoş sohbetler önemlidir.

Üstelik bu masayı paylaştığım ailem ise masada oturmanın, yemek bittikten sonra saatlerce keyifle konuşmanın, konuşmayı yemekten sonra, bazen mutfakta ayak üstü bile olsa devam ettirmenin tadı bir başkadır benim için.

Bu hafta sonu da böyle keyifli bir akşam yemeği, birlikte hoş sohbetle geçti..


Soframdakiler :
Girit usulü naneli bakla ezme


Cevizli Taze Lor Ezme


Daha önce paylaştığım cibes tarifi ile yapılan ama çiğ rengi mor olan mor cibes salatası


Dereotlu, kese yoğurtlu (Tire kese yoğurdu) havuç kızartması

Enginarın en çok sevdiğim hali zeytinyağlı sebzeli enginar çanağı

Havuç patates mücveri

Soframıza en son teşrif eden otlu (rezeneli) tatlı lorlu rulo börekçikler


20 Mart 2010

Tepsi Köftesi


Benim gibi çok fazla zamanı olmayanlar için çok kolay ama sunumu çok güzel bir yemek tepsi köftesi. Yanına salata, pilav veya fırında patates ilavesi ile pratik bir akşam yemeği....

Gereken Malzemeler:
  • 500 gr. kıyma ( ben yağsız dana kıyması kullandım)
  • 1 adet yumurta
  • 3 dilim bayat ekmek içi
  • 1 adet soğan
  • kıyılmış maydanoz
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • tuz, kimyon, köfte baharatı

Yapılışı:

  • Bayat ekmekleri ufalayın.
  • Soğanı rendeleyip suyunu sıkın, maydanozları ince ince kıyın( yaklaşık küçük bir kase kadar maydanoz kullandım)
  • Yumurta, sıkılmış soğanın suyu, kıyılmış maydanozlar ve baharatlar ile kıymayı yoğurun.
  • Malzemeler iyice özleşmiş, düzgün şekilli bir hamur olmalı.
  • Yarım saat kadar bekletin. Zamanınız varsa 1-2 saat bekletmenizi tavsiye ederim.
  • Isıya dayanıklı, yağlanmış bir tepsiye çok kalın olmayacak şekilde yerleştirin (bu ölçü için küçük boy yuvarlak Borcam tepsi kulandım).
  • 180 derece ısıtılmış fırında hafifçe üzeri kızarmaya başlayıncaya kadar pişirin.
  • Üzerine sulandırılmış salçayı yavaşca gezdirip tekrar fırına verin.
  • İçi pişinceye kadar fırında bekletin.
  • Fırından çıkınca dilimleyerek servis yapın.

18 Mart 2010

Çikolata Şelalesi(Ağlayan Pasta) ve Bir Doğum Günü

Hafta başından bu yana düşünüyorum, hatta yazmaya karar verdiğim bir hafta öncesinden beri.. Ne yazayım nasıl ifade edeyim diye.. Bu iş tarif yazmaya benzemiyor. Duygularımı, hissettiklerimi başkalarının duygularına, satırlarına sığınmadan anlatmayı seven ben şimdi bunları ifade etmekte zorluk çekiyorum.
Konuşmak kadar yazmayı da seven ben iki satırı bir araya getiremeyip günlerdir dolaşıyorum, kafamdaki cümleleri birbirine bağlayamıyorum. İnternete baktım, kitapları karıştırdım yok hayır benden değil, hiçbiri bana göre değil. Nasıl anlatır ki bir başkası benim duygularımı, benim O ‘na olan sonsuz sevgi mi? Anne olmayı sadece can vermek zanneden kalemler.
Onun bana her sabah mahmur gözlerle bakıp" Günaydın Annişkom" deyişini, onun benim gözlerimin içine işleyen sevgisini, yüzüm biraz asılsa, gözlerim biraz hüzünlense "Canım Annem iyi misin ? " deyişini, "Canım Annem iyi ki varsın, iyiki sen benim Annemsin" dediğinde bunun bana verdiği mutluluğu, kimse bir annenin çocuğuna hissettiği sevgiyi anlatamaz.

Bugün benim Prensesimin, hayat ilacımın doğum günü. Tariflerin bile içine kattığım ”Prenses bunu seviyor, Prenses böyle istiyor” diye neredeyse her tarifimin ucunu O’na bağladığım, hayatımı O’nun eksenine oturttuğum, minicik yüreğimin Canım Kızımın doğum günü.

İyi ki Varsın Bir Tanem, İyi ki Sen Benim Kızımsın.

Çikolata Şelalesi de onun çok sevdiği "favorim" dediği pastası. Aslında hepinizin ismini farklı olarak bildiği bir pasta. Tarif, dostluğunun bana çok şey kattığına inandığım Canım Arkadaşım EsEr 'in ( orijinal tarife buradan ulaşabilirsiniz). Pastanın gerçek adı Ağlayan Pasta. Bu güzel pastaya böyle hüzünlü bir isim yakıştıramadığım, kimsenin ağlamasını istemediğim içinde adını değiştirdim.
Üzerine file fıstık, yanına bahar çiçekleri koyarak ta görünüşünü....

Gereken Malzemeler:
  • 2 yumurta
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • Yarım su bardağı süt
  • Yarım su bardağından iki parmak fazla şeker
  • 5 yemek kaşığı (tepeleme) un
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1 çay bardağı damla çikolata
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • Fırından çıkınca kekin üzerine dökmek için 1 su bardağı süt
  • 2 paket krem şanti (Dr.Oetker'in kaymak tadında krem şantisini kullandım)
  • Krem şanti için 2 su bardağı süt
Üzerindeki sos:
  • 2 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 yemek kaşığı nişasta
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • Yarım paket (40 gr) bitter çikolata
  • Süslemek için file fıstık

Yapılışı:

  • Oda sıcaklığındaki yumurtayı, şekeri ve vanilyayı krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Sütü ve yağı ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Un, kakao, kabartma tozu, damla çikolatayı ilave edip karıştırın. Akıcı olan hamuru tepsiye dökün ( Borcamın küçük yuvarlak tepsisini kullandım).
  • Önceden 175 dereceye ısıtılmış fırında kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
  • Kek pişince fırından çıkarıp üzerine 1 su bardağı sütü dökün.
  • Başka bir kapta iki paket krem şantiyi 2 su bardağı soğuk süt ile katılaşıncaya kadar çırpın.
  • Kekin üzerine yayın buzdolabında 1- 2 saat bekletin.
  • Sos için çikolata hariç tüm malzemeleri iyice karıştırın.Ocağa alın.
  • Muhallebi kıvamına gelmeden önce içine bitter çikolatayı kırın.
  • Muhallebi kıvamına gelince ocaktan alın. Mikserle çırpın.
  • Krem şantinin üzerine yayın. Servis sırasında üzerine file fıstık serpin.

17 Mart 2010

Pazılı Beyaz Peynirli Börek


Böreğin tarifini aldığım zaman için de sadece patates vardı. Yufka ile patates börekte çok tercih ettiğim ikili olmadığı için ben kendime göre değiştirdim.
Pazı ve peynir ikilisi hem renkleri ile hemde tatları ile uyumlu, çok ta nefis bir börek oldu....

Gereken Malzemeler:
  • 3 adet yufka
  • 1 demet pazı
  • 1 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir
  • tuz, karabiber

Harç için:

  • 1 şişe maden suyu
  • 3 kaşık yoğurt
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı sıvı yağ

Yapılışı :

  • Pazıları yıkayıp, damarlı kısımlarını ayırarak ince doğrayın. Doğradığınız pazıları elinizle hafifçe ovun, su çıkarsa süzün.
  • Rendelenmiş peynir, pazı, tuz, karabiberi karıştırıp iç harcını hazırlayın.
  • Yağladığınız ısıya dayanıklı bir tepsiye ( dikdörtgen Borcam tepsi kullandım) buruşturarak, tepsiden sarkmayacak şekilde ilk yufkayı serin.
  • Harç malzemesini iyice karıştırıp yufkanın üzerine sürün.
  • Yufkanın üzerine pazılı peynirli harcı yayın.
  • İkinci yufkayı yerleştirin, yine sodalı harcı sürüp, üzerine pazılı harçtan koyun.
  • En son üçüncü yufkayı yerleştirdikten sonra kalan sodalı yumurtalı harcı yufkanın üzerine dökün.
  • Fırına vermeden önce böreği kare şekilde kesin.
  • 180 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.



  • Börek içi olarak pazı veya ıspanak kullandığım zaman annemden öğrendiğim gibi pişirmeden, çiğden kullanıyorum. İnce doğradıktan sonra hafifçe ovup yufkaların arasına koyuyorum. Bu şekilde vitamin kaybı daha az oluyor. Yufkaların pişme süresinde pazılarda pişiyor .

15 Mart 2010

Tahinli Kek

Tahinli Kurabiye tarifini yazdığım zaman " sırada tahinli kek var bakalım beğenecek miyim ?" demiştim. Uzun süredir denemek için sıra bekleyen tariflerden.

Tarif her zamanki gibi yine evrim geçirdi :)) Şeker azaltılıp pekmez eklendi, hamur mu yiyeceğiz eleştirilerine maruz kalmamak için içine ceviz karıştırıldı. Üzerine süslemek için yarım ceviz parçaları kondu...

Sonuçta hem besleyici, hemde mis kokulu Tahinli Pekmezli Cevizli kek çıktı ortaya....

Gerekenler :
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağından 2 parmak az sıvıyağ
  • Yarım su bardağı tahin
  • 1 çay bardağı pekmez
  • 1,5 su bardağı un
  • 1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
  • 1 paket kabartma tozu
  • Üzerine yarım ceviz içi, pudra şekeri
Yapılışı :
  • Oda sıcaklığındaki yumurtaları ve şekeri, krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Yağı, pekmezi, tahini ve cevizleri ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Un ve kabartma tozu ekleyip iyice karıştırın.
  • Yağlanmış baton kalıba hamuru boşaltın.
  • Üzerine yarım ceviz içlerini koyup önceden ısıtılmış 175 derece fırına verin.
  • Yoğun kıvamlı bir hamur olduğu için içi pişinceye kadar üzerinin yanmaması için üstü pişince alufolie ile kapatın.
  • Kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
  • Soğuyunca cevizlerin üzerine gelmeyecek şekilde, ara kısma pudra şekeri serpin.


13 Mart 2010

Etli Nohut Yemeği

Yine Bir Dostluk Ödülü...

Sevgili Ebru beni dostları arasında seçmiş. Bu içten ve zarif davranışı için çok teşekkür ederim.Ben de bu ödülü bloğumu izlemeye alan, bloğumu ziyaret edip içten, sevgi dolu yorumlarını yazan , kendi değerli bloglarında bana yer verip tariflerimi paylaşan tüm gerçek dostlarıma gönderiyorum.


Hafta arası pazara gittiğimde yavaş yavaş bahar sebzelerinin gelmeye başladığını gördüm. Taze çıtır baklalar, çok sevdiğim enginarlar, sarmaşıklar.....Artık kış yemeklerinden bahar yemeklerine sonrada yaz yemeklerine geçmek gerek diye düşündüm. Belki birkaç tariften sonra artık gelsin zeytinyağlı baklalar, Girit usulü ezme bakla, enginar yemekleri , enginar dolması... Evet bahar geldi gerçekten.

Geçtiğimiz gün Kristal Kelebeğim Aslıcığım bloğunda "her gecenin sabahı, her kışın baharı var " diye yazmıştı. Aslıcığım sana yürekten katılıyorum. Bu bahar inanıyorum ki başka bahar..

Gereken Malzemeler:

  • Yarım kg nohut
  • Yarım kg yağsız kuşbaşı dana eti
  • 1 kaşık salça ( dilerseniz 2-3 adet domateste olabilir)
  • 1 adet kuru soğan
  • zeytinyağı
  • tuz, biber

Yapılışı:

  • Nohutları bir gece önceden biraz tuz ilave ederek sıcak su içinde bekletin.
  • Ertesi gün nohutların suyunu süzüp iyice yıkayın.
  • Düdüklü tencerenin içine yıkayıp suyunu süzdüğünüz etleri koyup hafifçe döndürüp biraz kavurun.
  • Üzerine soğanları ilave edip kavurmaya devam edin. Daha sonrada salçayı koyun.
  • Etlerin üzerine nohutları koyup iyice karıştırın.
  • Üzerini geçecek kadar su ilave edip düdüklü tencerenin kapağını kapatın.
  • Yaklaşık olarak 1 saat pişirin.
  • Piştikten sonra yanında yıldız şehriyeli pilav ile servis yapın.


  • Nohut yemeğinin içine halka halka doğranmış kırmızı , yeşil biberde ilave edebilirsiniz. Mevsiminde sebzeleri kullanmayı sevdiğim ve derin dondurucumda da kalmadığı için tarifte kullanmadım.
  • Salça olarak ben yarım kaşık biber, yarım kaşık domates salçası kullandım. Siz sevdiğiniz, alıştığınız salçayı kullanabilirsiniz.


11 Mart 2010

Ballı Bademli Elmalı Kek

İsmi biraz uzun ama yapılışı çok kolay. Evdeki bademlerle ne yapayım diye dergileri, tarif defterimi karıştırırken biraz da doğaçlama ortaya çıktı. Düşündüğüm tarifi bulamayınca daha önce denediğim ama bloğumda henüz yayınlamadığım elmalı kekimin tarifini kullandım. Elmaları yalnız bırakmamak içinde aralarına bademleri yerleştirdim. Pişerken bademler çok hafif pembeleştiği için elmalarla çok uyumlu oldu. Servis yaparkende üzerine bal gezdirince bademin tadı daha bir güzelleşti sanki.....

Gereken Malzemeler:
  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 3,5 su bardağı un
  • Yarım su bardağı bal (içine bal konulmaz ise şeker miktarını iki bardak yapın)
  • 3/4 su bardağı sıvı yağ
  • 2 adet elma
  • 1 su bardağı badem
  • Yarım çay kaşığı tarçın
  • 1 paket kabartma tozu

Yapılışı:

  • Kabuklu bademleri sıcak suyun içine koyup 1 saat kadar bekletin. Suyunu süzüp kabuklarını soyun. İkiye bölün.
  • Elmaların kabuklarını soyup ince dilimler halinde kesin ve kararmaması için limonlu suda bekletin.
  • Genişce bir kapta oda sıcaklığındaki yumurtaları şekerle birlikte krema haline gelinceye kadar çırpın. Üzerine balı ilave edip tekrar çırpın.
  • Sıvı yağı, sütü, tarçını ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Un ve kabartma tozunu ilave edip düşük hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz çok yoğun kıvamlı bu hamuru tepsiye koyup spatula ile üzerini düzeltin.
  • Üzerine dilimlenmiş elmaları ve bademleri yerleştirin.
  • 175 derece ısıtılmış fırında kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
  • Servis yaparken üzerine bir kaç kaşık bal gezdirin.
  • Önceden üzerine bal koyarsanız, kek balı emdiği için istenilen tadı ve görüntüyü elde edemezsiniz.
  • File badem kullanmamanızı tavsiye ederim. Hamur yoğun kıvamlı olduğu için pişinceye kadar bademler yanabilir.



10 Mart 2010

Kuru Meyveli Mozaik Pasta

Beni tanıyanlar bilirler iyi pişmemiş et ürünlerine karşı hassasiyetim vardır. Tabağımdaki etin, balığın ve yumurtanın tam pişmiş olmasını isterim. Biraz kırmızılık görsem veya yumurtanın sulu kaldığını fark etsem yemem. Bu benim huyum, takıntım ne derseniz deyin. Yıllar öncede mozaik pasta ile ilk tanıştığım zaman içinde çiğ yumurta olduğunu duyduğumda çatalı tabağın kenarına bırakmıştım. O günden beri de bu pastanın görünüşünü çok sevmeme rağmen hep kuşku ile bakarım, acaba çiğ yumurta var mı diye..

Akşam prenses eve geldiğinde canının mozaik pasta istediğini söyleyince Sofra Dergisinin eski sayılarında sosunun pişirilerek yapıldığı bir tarifi içine kuru meyve parçaları ve bitter çikolata parçaları katarak denedim....

Gereken Malzemeler:

  • 400 gr bebe bisküvisi ( veya petit beure bisküvi)
  • 2 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı şeker
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • Yarım paket bitter çikolata
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
  • Yarım su bardağı iri kıyılmış ceviz
  • 1 çay bardağı antep fıstığı içi
  • 5-6 adet kuru kayısı

Yapılışı :

  • Bisküvileri iri parçalar halinde genişçe bir kapta kırın. Kayısıları küçük parçalara kesin.
  • Bir tencerede süt, şeker, kakao ve sıvı yağı iyice karıştırıp pişirin. Pişen sos muhallebi gibi koyulaşmayacaktır.
  • Kakaolu sos pişerken içine bitter çikolatayı kırarak karıştırın.
  • Sosu ocaktan alıp çok hafif ılınınca içine büskivileri, kuru meyveleri karıştırın.
  • Mozaik pastayı streç filme veya buzdolabı poşetine koyup elinizle önce basitçe şekil verin.
  • Derin dondurucuda 10-15 dakika beklettikten sonra çıkarıp piramit, yuvarlak vs. istediğiniz şekli verin, tekrar derin dondurucuya yerleştirin.
  • Yaklaşık 2 saat donmasını bekleyin.
  • Servis yapmadan 10 dakika önce çıkarıp kesebilirsiniz.
  • Dilerseniz çikolata sosu ile veya dövülmüş antep fıstığı ile de süsleyebilirsiniz.


Pirinçli Pancar Yemeği

Üniversite yıllarında arkadaşlarım arasında pancar turşusunun yapılışını konuşurken, ailesi Denizli'li olan bir arkadaşım, annesinin pancarın sap ve taze yaprak kısımlarından pirinçli ıspanak yemeği gibi yemek yaptıklarını ve çok lezzetli olduğunu söylemişti. O zamanlar tarif defterim yoktu ama aklımın bir köşesine not etmiştim.

Geçtiğimiz hafta pazardan pancar alınca aklıma bu tarif geldi. İlk başta acaba tadı nasıl olur, kök kısmındaki o kendine has koku yapraklarından yemeğe de geçer mi ? diye tereddüt etmedim değil. Ama nasılsa saplarını atıyorum bari bir deneyeyim dedim. Tahmin ettiğimden de lezzetli oldu. Üstelik üzerine yoğurt ve sarımsak döktüğümde harika bir meze oldu....

Gereken Malzemeler:
  • 1 kg kırmızı pancarın sap ve taze yaprak kısımları
  • 1 adet soğan
  • 1 yemek kaşığı pirinç
  • zeytinyağı
  • tuz, karabiber
  • üzerine yoğurt ve sarmısak

Yapılışı:

  • Kırmızı pancarların sap ve yaprak kısımlarını köklerinden keserek ayırın.
  • Bu kısımlar topraklı olacağı için önce bol suda iyice yıkayın. İnce, körpe olan sağlam yapraklarını ve saplarını ayırın.
  • Sirkeli ve tuzlu suyun içinde yaklaşık 40-45 dakika bekletin.
  • Bir tencerede yemeklik doğranmış soğanları zeytinyağı ile soteleyin.
  • Sirkeli sudan çıkardığınız pancar saplarını ve yapraklarını küçük küçük doğrayın .
  • Soğanların üzerine ilave ederek saplar hafif yumuşayıncaya kadar karıştırın.
  • Üzerine yıkanmış ayıklanmış pirincide ilave ederek çok az su ilavesi ile pirinçler ve sapları iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • Ilınınca üzerine yoğurtlu sarımsak dökerek servis yapın. İsterseniz yoğurt ilave etmeden de yenilebilir.

8 Mart 2010

Balkabağı Çorbası

BUGÜN BİZİM GÜNÜMÜZ MÜ?

Bugün bizim günümüz mü gerçekten? 365 günlük koca bir yıldan sadece bir gün mü bizim günümüz ?

Bugün sabah derse girip öğrencilerimin ders için gerekli materyalleri ben gelmeden önce hazırladıklarını görünce tarifsiz keyiflendim. Üstelik bir de benim, bir elin parmaklarından az kız öğrencilerimle bizim, kadınlar günümüzü kutlamaları çok hoşuma gitti. Sonra bölümde sadece bayanlara özel kutlama çok güzeldi..

Sonrası.... Akşama kadar bir dersten çıkıp diğerine girdim, öğrencilerime sınav sorusu hazırladım, tekrar derse girdim. Saat 7 gibi evin yolunu tuttum. Bir gün önceden hazırladığım yemeklere küçük ilaveler yaptım, masayı hazırladım.

Prensesin yarınki sınav stresini azaltmak için" sen yaparsın bir tanem, hadi benim güzel kızım " diyerek psikolog olmamama rağmen anne psikolojisi ile psikolojik destek verdim. Yemekten sonra acele bir duş alıp yine prensesin yanına matematik sendromundan az birazda olsa sıyrılması için lojistik destek:)) vermeye gittim. O yatınca da bilgisayarımın başına geçip balkabağı çorbası mı, kestane kabağı çorbası mı diye düşünerek tarif yazmaya çalışıyorum.

Aslında bu çorba tarifi ile ilgili neler yazmayı düşünmüştüm. Kabakları pazardan alırken satıcının "bunlar kestane kabağı balkabağından daha sert olur" dediğini , "pişerken lif lif olmaz çokta su salmaz" diye uyardığını, bununla ilgili google amcadan derlediğim bilgileri yazmayı düşünmüştüm. Ama bu saatten sonra bu kadar işten, yarın yine beni bekleyen yorucu tempoyu düşündükten sonra " bu kadar bile çok fazla yazmışım" dedim kendi kendime .

Gerçekten bugün bizim günümüz müydü, yoksa hergün aynı, bizim günümüz mü?

Gereken Malzemeler:
  • Yarım kg balkabağı ( veya kestane kabağı)
  • 1 adet soğan
  • 1 adet havuç
  • 4 su bardağı su
  • 2 diş sarımsak
  • Yarım çay kaşığı zerdeçal (istenirse)
  • 2 yemek kaşığı un
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Üzerine kıyılmış dereotu

Yapılışı:

  • Kabakları ve havucu küçük küpler halinde, soğanı yemeklik doğrayın.
  • Soğanı,havucu ve ince kıyılmış sarmısağı kavurun.
  • Üzerine kabakları ilave edip 5-6 dakika kavurduktan sonra su, zerdeçal ilave edip tüm sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • Yumuşayan sebzeleri blenderdan geçirin. Diğer tarafta unu bir kaç kaşık yağ ile hafifçe kavurun.
  • Sebzelerin üzerine hızlı bir şekilde karıştırarak ilave edin.
  • 5 dakika kadar kaynatın.
  • Ocaktan aldıktan sonra üzerini kıyılmış dereotu ile süsleyerek servis yapın.

7 Mart 2010

Sarımsak Soslu Somon Fileto

Hafta arası işten yorgun gelince hafta sonu da kurslar, alışveriş derken eve geç girince kurtarıcı olmaya başladı balık yemekleri. Hep zor oyalayıcı yemeklerle uğraşmayı sevmeme rağmen bu aralar fazla kolaya kaçmaya başladım galiba:) Bahar yorgunluğu, daha gelmeden kendini hissettirmeye başladı herhalde.....

Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.

Gereken Malzemeler:

  • 2 adet temizlenmiş somon fileto (kişi sayısı kadar)
  • 2 adet patates
  • 8-9 adet arpacık soğan
  • 6-7 diş sarımsak
  • 1 limonun suyu
  • tuz, karabiber, defne yaprağı
  • zeytinyağı

Yapılışı :

  • Yıkayıp suyunu süzdüğünüz somon filetoları ısıya dayanıklı bir kaba koyun.
  • Sarımsakları ezip limon suyu ile karıştırın.
  • Dilimlenmiş patatesleri, soyulmuş arpacık soğanları somon dilimlerinin yanına yerleştirin.
  • Tuz, karabiber ve zeytinyağını üzerine gezdirin.
  • Limonlu sarımsak sosunu, somon dilimlerinin üzerine döktükten sonra defne yaprağını ve yarım çay bardağı suyu ilave ederek 180 derece ısıtılmış fırında filetolar pişinceye kadar bekletin.
  • Yanında salata veya yeşillikle servis yapın.


5 Mart 2010

Yoğurtlu Brokoli Karnabahar Salatası

Brokoli kışın çok sevdiğim sebzelerden biri. Beşamel soslusunu, zeytinyağlı yemeğini, çorbasını, hatta sebzeli bulgur pilavı yaptığım zamanda minik çiçekleri içine koyarak kullanmayı çok seviyorum. Faydalarını artık hepimiz biliyoruz saymaya gerek yok.
Yoğurtlu brokoli karnabahar salatası içine istediğiniz malzemeleri kendi damak zevkinize göre ilave edebilirsiniz, tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış....

Gereken Malzemeler

  • 200- 250 gr brokoli
  • 4-5 çiçek karnabahar
  • 2 adet havuç
  • 1 orta boy patates
  • 4-5 dal taze soğan
  • 6-7 adet kurutulmuş domates
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 4-5 diş sarmısak
  • limon, nar ekşisi
  • tuz, karabiber, nane (istediğiniz baharatları kullanabilirsiniz)
  • sızma zeytinyağı

Yapılışı:

  • Brokoli, karnabahar, havuç ve patatesleri tuzlu suda haşlayın.
  • İsterseniz buharda da haşlayabilirsiniz.
  • Geniş bir tabağa haşlanmış sebzeleri alın. Sarmısakları ezin, yarısını limon suyuna diğer yarısını da yoğurdun içine karıştırın. Bu şekilde sarmısaklar tüm salataya karışıyor.
  • Sızma zeytinyağını, nar ekşisini ilave edin. Üstüne yoğurtlu sarmısaklı karışımı dökün. Servis yapın.

  • Kurutulmuş domatesleri 3-4 dakika sıcak suyun içinde tutup daha sonra sirke, zeytinyağı ve kekik karışımının içinde buzdolabında bekletebilirsiniz. Salataya kullanacağınız zaman hazır olur.
  • Pişme süreleri farklı olduğu için patates ve havucu ayrı bir yerde , brokoli ve karnabaharı ayrı bir kapta haşladım. Haşlama suyunu sebze çorbasında kullandım.


4 Mart 2010

Vişneli Su Muhallebisi

Sevgili Berna bloğunda beni, dostları arasında seçmiş. Bu ince zarif davranışı için çok teşekkür ederim. Bloğundaki harika yazısından sonra benim bir şey söylememe gerek kalmıyor.

Gerçek dostlarla karşılaşmanız, gerçek dostları bulmanız dileğiyle..

Su muhallebisini uzun süredir denememiştim. Annem çocukken yapardı. Sevgili Aslı'nın tariflerinde görünce aklıma geldi. Vişne ile mayhoş bir tat oldu..

Gereken Malzemeler:
  • 2 su bardağı su
  • 2 su bardağı süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 4 küçük kahve( türk kahvesi) fincanı nişasta (buğday nişastası kullandım)
  • 1 çay bardağı su
  • 1 paket vanilya
  • 1 yemek kaşığı gül suyu

Üzerine :

  • 1 su bardağı vişne tanesi
  • pudra şekeri

Yapılışı:

  • Su, süt , toz şeker, vanilya ve gül suyunu karıştırıp kaynatın.
  • Diğer tarafta nişasta ve 1 çay bardağı suyu karıştırıp kaynatın.
  • Sütlü malzemeye ilave edin bir kaç dakika kaynatıp koyulaşınca tepsiye dökün ( küçük kare borcam kullandım).
  • Ilınınca 2 saat kadar buzdolabında bekletin.
  • Kare veya dikdörtgen dilimlere kesip üzerine önce pudra şekeri serpin, sonra da vişne taneleri ile süsleyin.

  • Derin dondurucuya koyduğum vişne tanelerini kullandım. Vişne kompostosuda olabilir.
  • Gül suyu sevmiyorsanız koymayabilirsiniz.

3 Mart 2010

Yıldız Şehriyeli Pirinç Pilavı

Pilav hazırlarken bazen sebze, bazen safran, bazen yeşillik ilavesi ile renklendiriyorum, evde de böyle seviliyor. Bu kez biraz değişiklik olsun diye çorbada çok sık kullandığım yıldız şehriyeyi pilavıma koydum. Siz dilediğiniz, sevdiğiniz şehriyeyi kullanabilirsiniz...


Gereken Malzemeler:
  • 1 su bardağı pilavlık pirinç
  • 1 çay bardağı yıldız şehriye (arpa veya tel şehriyede olabilir)
  • 1 su bardağı su veya et suyu
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • Tuz ( bulyon kullanırsanız tuzu azaltmanız gerekebilir)

Yapılışı:

  • Pilavlık pirinci derin bir kaba koyun.
  • Pirincin üzerine 1 kaşık tuz döküp iki parmak geçecek kadar ılık su ile önceden ıslatın. 3- 4 saat önceden olursa çok daha iyi olur.
  • Bir tencereye yıldız şehriyeyi ilave edip hafifçe yanmadan rengi dönünceye kadar karıştırarak pişirin.
  • Su veya et suyunu şehriyelerin üzerine yavaşça ilave ederek kaynamaya bırakın.
  • Ilık suda beklettiğiniz pirincin üzerindeki suyu dökerek pirinci iyice yıkayın.
  • Pilav tenceresinde su kaynamaya başlayınca yıkadığınız pirinçleri ilave ederek bir kez tüm malzemeleri kaşık yardımı ile karıştırın. Bundan sonra pilavı karıştırmayın.
  • Tencerenin kapağını kapatın, kaynamaya başlayınca kısık ateşe alın.
  • Pilav suyunu çekip, pirinçler pişince ocağı kapatın.
  • 1 kaşık tereyağını küçük parçalara keserek pilavın üzerine koyun.
  • Tencere kapağının altına bir kağıt havlu koyarak dinlendirin.


  • Pirinci kavurmadan, önceden ılık suda bekleterek pilav hazırlayacaksanız ölçünüz 1 bardak pirince 1 bardak su olmalı .
  • Pirinci kaynayan suyun içine döktükten sonra bir kez karıştırıp bırakın. Aksi halde pilav lapa olur.

Pirinçli Zeytinyağlı Ispanak Yemeği

Klasik Bir Anne Yemeği

Pirinçli Ispanak yemeği benim için klasik bir anne yemeği . Annemin yaptığı nefis yemekler içinde belki de en çok sevdiğim bir yemek. Ne kadar kavurmasını, yumurtalısını , fırında kaşar peynirlisini yapsamda benim için pirinçli ıspanak, ıspanak yemekleri içinde en sevdiğim çeşididir. Aslında herkesin bildiği, yaptığı bir yemek ama ben arşivimde kızım için olsun istedim....


Gereken Malzemeler:

  • Yarım kg ıspanak
  • Yarım çay bardağı yemeklik zeytinyağı
  • Yarım çay bardağı pirinç
  • 1 yemek kaşığı salça ( 2 adet domateste olabilir)

Yapılışı:

  • Ispanakların köklerini kesip yaprak kısımlarını ayıklayın. Bol suda iyice yıkayın.
  • Tencereye yemeklik doğranmış soğanları alıp hafifçe kavurun. Salçasını ilave edip bir kaç kez döndürün . Domates kullanıyorsanız domatesleri yemeklik doğrayıp soğanla birlikte hafifçe soteleyin.
  • Üzerine temizleyip ayıkladığınız ıspanakları azar azar ilave edip karıştırın.
  • Ispanaklar su salabileceği için su ilavesini kontrol ederek yapın.
  • Yarım çay bardağı pirinci ilave edip pirinçler yumuşayıncaya kadar pişirin.



1 Mart 2010

Yaban Mersinli Fındıklı Muffin


Tam 29 yıldır yanımdaymış fark edememişim. Dile kolay üniversiteye başlayıp, mezun olup, aynı yerde çalıştığım 29 yıl. Mektup gönderdiğim postahanenin yanında, yemekhanede kuyruk uzayınca derse yetişmek için bir şeyler atıştırdığımız üniversite kantininin karşısında , ders gördüğüm anfinin arka duvarında kısacası burnumun dibinde ama ben görememişim.

Bir zamanlar bamyası ile meşhur Bornova Ovasına dikilen koca koca taş binaların arasında köklerini betonların arasına salıp, meyve vermeye çalışan belki de tek canlıyı fark edememişim..

Geçtiğimiz günlerde iş yerimdeki arkadaşımla konuşurken " Biliyor musun? " dedi. "C Bloktaki anfinin arkasında bir yaban mersini ağacı ( aslında ağaçcık demek daha doğru belki) vardı ". İşte o zaman hatırladım üzerinde koyu renk küçük küçük meyveler olan, ama yanına hiç sokulmadığım o minicik ağacı. Bugün hangi yemek bloğunu , hangi yemek dergisini açsanız mutlaka tarifinin geçtiği yaban mersini ağacını." Hadi gidip bakalım meyve var mı " dediğimde " ağaç yok ki artık , meyvesi olsun "dedi.

Dün yaban mersinli muffinleri hazırlarken benim yıllarca fark edemediğim minicik ağaçcık geldi aklıma.....


Gereken Malzemeler:
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı yaban mersini
  • 1 çay bardağı fındık
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya

Yapılışı:

  • Oda sıcaklığındaki yumurtaları, toz şeker ve vanilya ile krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Süt ve yağı ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Un ve kabartma tozunu ilave edip hafifçe karıştırın.
  • Yaban mersinlerini ve fındıkları ilave edip karışmasını sağlayın.
  • İçine muffin kağıtları konmuş kalıplara, hamurdan yarısını dolduracak kadar koyun.
  • Önceden 170 derece ısıtılmış fırında kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
  • Ilınınca kalıptan ve muffin kağıtlarından çıkarın.

theme design by GeCe