28 Ekim 2009

Perişan Kurabiye

İLK GÖZAĞRIM KURABİYEM
Mutfakla yeni haşır neşir olmaya başladığım zaman almıştım bu tarifi. Çalışma arkadaşım Çiçek yapıp getirmişti. O zamanlar yaptığım kurabiyelerin her biri başka büyüklükte ve şekilde olurdu. Acemilik zamanı işte...Bu tarif can simidi gibi kurtarıcı olmuştu benim için.
Kopar, tepsiye koy, şekil verme derdi yok.. O kadar sık yapıyordum ki kim gelse ya da kime götürsem ilk yaptığım Perişan Kurabiye olurdu..Zamanla bizim ailede bu kurabiyenin adı Mine'nin Kurabiyesi oldu. Mutfakta geçirdiğim zaman artınca, tarifler çoğalıp, elimde pratik kazanınca bu tarife sıra gelmez oldu. Geçen gün tarif defterimde ilk gözağrım kurabiyemin tarifi elime geçti. Yeniden denedim......
Gereken Malzemeler
* 2 yumurta
* yarım paket (125gr) oda sıcaklığında margarin veya tereyağı
* yarım su bardağı sıvı yağ
* 1 su bardağı pudra şekeri
* 1su bardağı üzüm
* 1su bardağı iri dövülmüş ceviz
* 1 paket kabartma tozu
* aldığı kadar un
Oda sıcaklığındaki margarin, yağ ve pudra şekerini mikserle karıştırdım. Üzerine yumurtayı ilave edip karıştırmaya devam ettim. Cevizi, üzümü, kabartma tozunu ve azar azar unu ilave ettim. El ile koparılacak kıvamda bir hamur elde ettim. Fırın tepsisine koparıp yerleştirdim. 175 derece ısıtılmış fırında kurabiyelerin üzeri pembeleşinceye kadar pişirdim...

25 Ekim 2009

Beşamel Soslu Brokoli

BİRAZ FARKLI BİR YAZI ....
Üniversite son sınıftaydım. Okulun bitmesine bir dönem kalmıştı. Son dönemde daha önce bölümde verilmeyen seçmeli bir ders açılmıştı. Endüstri Ürünlerinde Estetik...Bir grup arkadaş o zamanlar yeni bir konu olan bu dersi meraktan seçtik. Dersin ilk saati dersi veren hocamız içeri girdiğinde bu dersin bizim için çok ilginç geçeceğini anlamıştık. Hocamız o zamanın giyim tarzına göre çok farklı kovboy çizmeleri, kovboy pantolonu, boynunda fuları ve her hareketinde sağa sola yelpaze gibi saçılan püsküllü süet yeleği ile çok ilginçti( aslında bugün gençliğin giyim tarzına bakınca hiçte olağandışı değil ama ...).
Dersin bir yerinde bizlere renk üçgenini anlatmaya başladı. Kırmızı, sarı ve mavi üç ana rengin olduğunu, kırmızı ile sarının karışımından turuncu, mavi ve sarının karışımından yeşil, kırmızı ve mavinin karışımından mor rengin oluştuğunu ve bunların ara renkler olduğunu söyledi.Tahtaya da renk üçgenini çizdi.


Sonra bize bir soru sordu :

-Kasap dükkanlarının önünden geçerken hiç dikkat ettiniz mi? Neden acaba etlerin arasına maydanoz demetleri koyarlar?

Bizim eğitimini aldığımız meslekle uzaktan yakından ilgisi olmadığını zannettiğimiz bir soruydu. Sınıfta gülüşmeler başladı.

Tabii cevap yok..Dikkat bile etmemiştik. Hep bakıp ama görmediğimiz bir detaydı. Ve nedenini anlattı.....
Aslında bilmeden yapıldığını renk üçgeninde ana renkler ile ara renklerin kontrast oluşturduğunu yani kırmızının kontrastının yeşil olduğunu (mavinin turuncu , sarının da mor renk ) bu renkleri kullanarak diğer renkleri daha canlı, daha dikkat çekici gösterebileceğimizi tasarım için önemli bir detay olduğunu anlattı.

Bu dersin üzerinden çok uzun yıllar geçti ,ama ben bugün aynı tasarım ayrıntısını dönemin ilk dersinde öğrencilerime yine onların gülüşmeleri arasında anlatıyorum.
Bu ayrıntıyı sadece tasarımda değil bir çok kez mutfakta yemek yaparken; bir salata süslemesinde, bir yemek ilavesinde daha canlı , daha göz alıcı gösterebilmek için kullanıyorum.
Zeytinyağlı taze fasulyede kırmızı biber halkaları, pilavda bezelye ile havucu, zeytinyağlı barbunyada yeşil biber ilavesi , brokoli de yine havucu kullanarak hem besleyici hemde renklerini ön plana çıkaran detaylar kullanmaya çalışıyorum.

Aşağıda tarifini vereceğim beşamel soslu brokoli de olduğu gibi.....
Gereken Malzemeler:
* Yarım kg brokoli
* 2 adet havuç
* 1 adet patates
* 2 kaşık zeytinyağı
* dilediğiniz baharatlar
Beşamel sosu için
* 2 yemek kaşığı tereyağı
* 2 yemek kaşığı un
*1,5 su bardağı süt
Üzerine rendelenmiş kaşar peyniri
Brokolileri çiçek çiçek ayırıp, iyice yıkayıp tuzlu suda haşladım. Diğer tarafta soyulmuş dilimlenmiş patatesleri ve havuçlarıda haşladım. Isıya dayanıklı bir cam kabın içerisine koyup üzerine baharatını ve yağını ilave ettim.
Beşamel sosu için tereyağını un ile çok hafif kavurdum. Üzerine sütü ilave ettim. Topaklanmaması için Sevgili Esmacığımın (http:/vakitbuldukca.blogspot.com) da verdiği beşamel soslu tavuk tarifindeki yöntemi kullanıp sütü ısıtıp ilave ettim.Bu şekilde daha az topaklandı sonra ocağın üzerine aldım.Çırpma teli ile karıştırarak muhallebiden biraz daha sulu bir kıvam elde ettim. Tuzunu, çok az da karabiberini koyup ocaktan aldım.

Daha önce hazırladığım brokolilerin üzerine yaydım. Rendelenmiş kaşar peynirini de üzerine ilave ederek 170 derece ısıtılmış fırında kaşar peynirleri kızarıncaya kadar pişirdim.




22 Ekim 2009

Terbiyeli Şehriye Çorbası

Bugün akşam üzeri prensesimi okuldan almaya gittiğimde onu biraz keyifsiz gördüm. Annesi gibi her zaman anlatacak bir şeyleri bulunan Mügem biraz durgun gibiydi sanki.

Herhalde üşüttü diye düşündüm. Annem biz küçükken hafif bir kırgınlığımız olduğunda bize bol limonlu terbiyeli şehriye çorbası yapardı. Hemen eve gidince yapayım dedim. Önce en yakın marketten iki parça tavuk budu aldım. Eve gelince de hazırlamaya başladım .

Gereken Malzemeler
* İki büyük tavuk budu
* İki domates ( veya iki kaşık domates salçası)
* 3 yemek kaşığı şehriye
* 1 yemek kaşığı tarhana
* 2 yemek kaşığı yoğurt
* 3-4 yeşil biber
* 1 kırmızı biber
* 1 yumurta sarısı
* yarım limon suyu
* 8 bardak tavuk suyu veya su
* birkaç dal maydanoz

Önce tavuk butlarını yıkayıp birkaç dal maydanoz ile beraber tencerenin içinde su ilavesi ile birlikte haşlamaya bıraktım.
Tavuklar haşlanırken diğer tarafta rendelenmiş domatesi çok az sıvı yağ ilavesi ile soldurdum. Üzerine küçük doğradığım biberleri ilave ederek sotelemeye devam ettim.
Bir kap içinde 1 kaşık tarhanayı iki kaşık sulandırılmış yoğurt ile boza kıvamına gelinceye kadar karıştırdım.Yoğurdu sulandırırken yoğurt suyu da kullanıyorum.
Bu arada haşlanan tavukların etlerini kemiklerinnde ayırarak küçük parçalar halinde doğradım.
Domates ve biberlerin üzerine yoğurtlu tarhana karışımı döküp birkaç kez çevirdim.
Tavuğu haşladığım suyu süzerek bu karışıma ilave ettim. Kaynamaya bıraktım.
Kaynayınca içine şehriyeleri ve tavuk parçalarını ilave ettim.
Şehriyeler pişinceye kadar kaynattım.
Pişmek üzere iken yarım limon suyu ile iyice çırptığım yumurta sarısını yavaşça karıştırarak çorbanın içine ilave ettim.
Birkaç taşım daha kaynatıp ocağı kapattım .Bu arada tuzunu da ilave ettim tabii….

Prenses çorbayı içerken üzerine kıyılmış maydanoz ilave ettim....


18 Ekim 2009

Zeytinyağlı Pırasa

Yemek yapma alışkanlığım her ne kadar Üsküp kökenli Annem den geçtiyse de yemek yaparken Canım Babamdan geçen Giritli genlerim daha ağır basıyor herhalde. Annem ıspanak hariç tüm sebze yemeklerini kıymalı veya etli yaparken ben zeytinyağlı, pirinçli yapmayı ve yemeği tercih ediyorum. Ama onun gibi her zeytinyağlı yemeğe yazın domates, kışın ise biraz salça ilave ediyorum .
Benim gibi yemek konusunda problemi olmayan, güzel yapılan her yemeği yiyen minik bir gurmenin annesi iseniz eğer işiniz daha da kolay …O bu yemeği keyifle yerken söylediği:
Annemin ve anneannemin her yemeği nefis çünkü içine sevgi katıyorlar”….
Aslında biz , O’nun minik yüreğinden aldığımız, büyüklerin bilmediği karşılıksız, çıkarsız, sonsuz sevgiyi katıyoruz….

Gereken Malzemeler
*Yarım kg pırasa
*2 adet havuç
*1 adet patates
*6-7 diş sarımsak
*1 adet soğan
*1 küçük kırmızı biber
*1 adet domates
*1 adet kesme şeker
*1 küçük fincan pirinç
*Zeytinyağı
Soğanı ve sarımsakları zeytinyağında hafifçe solduruyorum. Rendelenmiş domatesi, verev kesilmiş havuçları ilave edip kavurmaya devam ediyorum. Üzerine doğranmış pırasaları ve küp doğranmış patatesleri koyup bir kez döndürüyorum. Ilık su, pirinç, kesme şeker ilavesi ile pişiriyorum. Pırasaların pişmesine yakın halka doğranmış kırmızı biberleri ilave edip piştikten sonra yemeğin üzerine iki kaşık zeytinyağı gezdiriyorum.

Miskokulu lezzetlerden küçük bir öneri:

Piştikten sonra eklediğim zeytinyağı tüm zeytinyağlı yemeklerde yaptığım bir yöntem.Bu şekilde zeytinyağlı yemekler hem daha parlak görünüyor,hem de zeytinyağının tadını daha yoğun hissedebiliyorsunuz….

13 Ekim 2009

Islak Kek (Browni)


Evinizde minik prens ve prensesler varsa mutlaka çikolatalı tatlılara hayır diyemezler. Çikolata çanağının içine düşseler itiraz etmezler. Benim prensesimde de böyle bir durum var. Okuldan çok yorgun geldiğinde veya akşam dersleri bitince canı tatlı istediğinde aklına ilk gelen mutlaka çikolatalı bir tatlı. Bu yüzden de benim, onun için neredeyse dolaptan hiç eksik etmediğim O’ nun her defasında keyifle yediği tatlılardan biri Islak Kek (Browni). Yazın üzerine vanilyalı dondurma, başka bir servis alternatifi.

Gereken Malzemeler
* 3 yumurta
* 2 su bardağı şeker
* 2,5 su bardağı un
* 1 su bardağı süt
* 1 su bardağı sıvı yağ
* 1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
* 1 su bardağı damla çikolata (veya rendelenmiş çikolata)
* 1 küçük paket kakao
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
Piştikten sonra üzerine dökmek için
* 1 su bardağı süt
* Yarım paket çikolata sosu ve paketteki ölçünün yarısı süt

Yumurta ve şekeri iyice çırpın. İçine yağ , süt, kakao , vanilya koyup çırpmaya devam edin. Üzerine unu ve kabartma tozunu koyup karıştırın. Çikolata ve ceviz ilavesi ile bilinen kek hamuru kıvamında bir karışım elde edin. Yağlanmış ısıya dayanıklı bir cam kaba döküp 170 derece ısıda kek gibi pişirin. Fırından çıkarınca 1 su bardağı sütü kekin üzerine her tarafına gelecek şekilde dökün.Daha sonra paket üzerindeki tarife göre hazırlanmış çikolata sosunu da gezdirin .Üerini rendelenmiş çikolata parçaları ile süsleyin..

Islak kek tarifimde keki ıslatmak için hamur malzemelerinden un ve kabartma tozu katılmadan hazırlanan karışımdan bir bardak ayrılarak kek piştikten sonra üzerine dökülmesi gerektiği yazıyordu. Ancak ben pişmemiş yumurta olduğu için bu karışım yerine süt ve çikolata sosu ile ıslatıyorum. Özellikle üzerindeki çikolata sosu parlak bir görünüm kazandırıyor.



6 Ekim 2009

Sebzeli Tart

Aldığım yeni tarifleri kendimden değişiklikler, tatlar katarak, kendi ağız tadıma uygun denemeyi sevenlerdenim. O yüzden de tariflerini uyguladığım arkadaşlarım ben de aynı tarifi yediklerinde çok kez kendi tariflerini tanıyamaz :) EsEr in (vakitbuldukca.blogpot.com) ağlayan pastasını da ceviz çikolata ilavesi ile gülen pasta haline getirmiştim.:)
Sebzeli tart tarifide bende evrim geçiren tariflerden. İki yıl önce bir televizyon programından almıştım. Taze soğan, kırmızı (kapya ) biber, yeşil biber ve haşlanmış mısır taneleri ile hem görünüşünü hemde lezzetini değiştirdim. Bazen kışın küçük parçalar halinde brokoli de ilave ediyorum. Et yemeklerinin yanında veya hanımların kabul gününde demlenmiş bir çayın yanında leziz oluyor.....

Gereken Malzemeler:
* 2 yumurta
* 1 su bardağı yoğurt
* 1 su bardağı sıvı yağ
* 2 su bardağı un
* 2 adet orta boy kabak
* 2 adet haşlanmış patates
* 2 adet havuç
* 1 büyük kırmızı (kapya) biber
* 3-4 yeşil biber
* 4-5 adet taze soğan
* 1 su bardağı haşlanmış ( veya dondurulmuş) mısır
* 1 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir
* 1 demet dereotu
* 1 paket kabartma tozu

- Önce sebzeleri ( kabak, havuç, haşlanmış patates,biber ve soğanları) küçük küçük doğrayın.Sebzeler hazır olsun.
- Derin bir kapta 2 yumurta ve yağı iyice çırpın. Üzerine yoğurdu ilave edip çırpmaya devam edin.
- Doğranmış sebzeleri ve rendelenmiş peyniri de ilave ettikten sonra iyice karıştırın.
- 2 su bardağı un ve kabartma tozu nu da ilavesi ile yoğun kıvamlı hamur haline getirin.
- Yağlanmış fırın tepsisine dökün
- 170 derece ısıda bıçağa yapışmayacak duruma gelinceye kadar pişirin.
Fırında pişerken üzeri kızarmaya başlayınca üzerini alufolie ile kapatırsanız iç kısmı pişinceye kadar çok fazla kızarmaz.
theme design by GeCe