Bugün aslında bu satırlara koymak için başka bir tarif hazırlamıştım. Ama akşam üzeri mail kutuma Sevgili Aynur' dan gelen çok güzel bir hikaye size çorba tarifi yazmama neden oldu. Önce hikayeyi okuyalım, sonra gelsin tarifimiz....
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine, "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim..." demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken, tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş. Arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş: "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz." diye de bir şart koşmuş. "Peki..." demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine "Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyrun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki arkadaşına uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan."İşte..." demiş ermiş: "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim arkadaşını düşünür de doyurursa, o da arkadaşı tarafından doyurulacaktır."
Sevgiyi dilden gönüle indirmiş, yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen siz sevgili arkadaşlarıma ......
Gereken Malzemeler
* 1 adet orta boy patates
* 1 adet kabak
* 1 adet kırmızı biber
* 6-7 adet yeşil biber
* 3 çorba kaşığı tepeleme un
* 3 çorba kaşığı yoğurt
* 1 çay bardağı süt
* 6 su bardağı et suyu veya su
* üzerine süslemek için kuru nane veya deteotu
Kabak ve patatesi rendeleyerek 2 yemek kaşığı z.yağı ile yavaş ateşte solduruyorum. Bu sırada mutlaka karıştımalısınız çünkü kabak su salmadan patatesler yapışmaya başlıyor. Kabak ve patatesler pişmeye başlayınca küçük doğranmş kırmızı biber ve yeşil biberleride ilave edip pişirmeye devam ediyorum. Diğer tarafta 3 kaşık un, 3 kaşık yoğurdu 1 su bardağı et suyu ile pürüzsüz bir hal alıncaya kadar karıştırıyorum.Sebzelerin üzerine kalan 5 bardak suyu, 1 çay bardağı sütü ve un yoğurt karışımını ilave edip topaklanmaması için sürekli karıştırarak pişiriyorum.Kaynamaya başlayınca 5-6 dakika daha pişirip ocaktan alıyorum. Servis yaparken üzerine kuru nane veya kıyılmış dereotu koyabilirsiniz.
2 yorum:
Hikaye de çok güzel, çorba da..
Eline ve yüreğine sağlık.
Hikaye aslında herkese bir hayat dersi , çorba ise sevenlere.....
Yorum Gönder