31 Ocak 2010

Peynirli Kahvaltı Keki

Çocukluğumdan beri en sevdiğim öğün sabah kahvaltısıdır özellikle de hafta sonu yapılan. Okula yetişme telaşı olmadan rahat rahat neredeyse öğle saatlerini kadar süren kahvaltılar…İzmir ‘in deri tulum peyniri, çıtır çıtır bize çok yakın gevrekçi fırınından alınan gevrekler ( biz İzmir ‘liler bilirsiniz simite gevrek diyoruz ), annemin yazın taze incirden (bardaçıktan ) ve üzümden yaptığı nefis reçelleri ve bugün aramızda olmayan Canım Babamın neşeli muhabbetleri….
Bu alışkanlığımı hala sürdürüyorum. Kızımda benim gibi sabah kahvaltısı yapmadan asla okula gitmez.O da benim gibi özellikle pazar günü yapılan kahvaltıları, kahvaltıda arkadaşlarını, anlatamadığı okul muhabbetlerini anlatıp pazar keyfi sürmeyi çok seviyor..
Tarifini vereceğim kahvaltı kekini de pazar kahvaltısı için hazırlamıştım. Tarifi Sofra dergisinin eski sayılarından aldım. Tarifteki kırmızı biberi sebzeleri mevsiminde kullanmayı sevdiğim için koymadım. Yerine kurutulmuş domates ve dilimlenmiş yeşil zeytin ilave ettim.
İçinde yoğurt olduğu içinde ıslak kek görünümündeydi.



Gereken Malzemeler :

  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı ufalanmış beyaz peynir
  • 10 adet kurutulmuş domates
  • 1 çay bardağı dilimlenmiş yeşil zeytin
  • 3 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • dereotu, maydanoz ve kuru nane
  • tuz ( peynir tuzlu ise tuz ilave etmenize gerek yok)
  • susam
Yapılışı :
  • Kurtulmuş domatesleri sıcak su içinde iki üç dakika haşlayın.Orta büyüklükte kesin.
  • Yumurtaları ve sıvı yağı iyice çırpın.
  • Yoğurt, beyaz peynir, kurutulmuş domatesler, dilimlenmiş zeytin, kıyılmış maydanoz, dereotu ve naneyi ilave edip karıştırın.
  • Un ve kabartma tozunu da ilave edip tüm malzemeyi iyice karıştırın.
  • Fırın kabını yağlayıp kek karışımını boşaltın, üzerini düzeltin.
  • Üzerine susam serpip 170 derece ısıtılmış fırında içi pişinceye kadar bekletin.



28 Ocak 2010

Fırında Köfte ve Patates


Çalışan bir bayan iseniz üstelik birde küçük bir çocuğunuz varsa her şeyiniz planlı programlı olmalı, bir de pratik olmalısınız. Aksi halde işiniz çok zor . Hepimizin ortak konusu bu galiba .Bunun içinde herkesin kendine göre bazı çareleri , tedbirleri vardır mutlaka. Önceden derin dondurucuya konmuş sebzeler, sarılmış börekler, şekillendirilmiş köfteler gibi....

Tarifini vereceğim bu köfteleri de kıymayı aldığım zaman değişik şekillerde hazırlayıp saklama kabında derin dondurucuya koymuştum. Sabah gitmeden önce buzdolabın alt rafına alıp akşamda pilavı hazırlarken fırında pişirdim. Kızartmadan daha hafif olduğu için daha çok beğenildi evde...

Gereken Malzemeler:

  • Yarım kg yağsız dana kıyması
  • 1 adet (orta boy) soğan
  • 1 diş sarmısak
  • 2 dilim bayat ekmek içi
  • 1 yumurta
  • Köfte harcı (miktarı size kalmış)
  • Bir kase kadar kıyılmış maydanoz

Sebzeler için

  • 2 adet (büyük boy)patates
  • 2 adet havuç
  • 1 adet soğan
  • 2 kaşık süt
  • 2 kaşık yağ
  • kekik, karabiber, kırmızı biber
  • az miktarda un
  • 2 adet fırın pişirme torbası

Yapılışı:

  • Soğanı ve sarmısağı rendeleyin, bayat ekmekleri ufalayın.
  • Kıyma, soğan ve sarmısak rendesi, maydanoz, yumurta, köfte harcı ve baharatlarla köfte hamurunu hazırlayın.
  • 30 dakika kadar hamuru dinlendirin.
  • Diğer tarafta patates ve havuçların kabuklarını soyup, patatesleri elma dilimi, havuçlarıda yuvarlak doğrayın. Bir adet soğanıda halka halka doğrayıp tüm sebzeleri süt, yağ ve baharat karışımında harmanlayın.
  • Fırın poşetlerinin her ikisine az miktarda un döküp ağzını çıkıca kapatıp, unun torba içinde dağılmasını sağlayın fazlasını dökün.
  • Torbanın birine sebzeleri koyun, ağzını sıkıca kapatıp birkaç yerden delik açın
  • Dinlendirdiğiniz köfte hamuruna şekil verip diğer torba içerisine yerleştirn.
  • Önceden ısıtılmış fırında 200 derecede pişirin.

27 Ocak 2010

Ballı Kurabiye

Geçen hafta sabah 9 akşam 7 aralıksız, üç arkadaş dönem sonu proje kontrollerimiz vardı. Tam bir hafta boyunca bazı günler öğle yemeği bile yiyemeden. Günün sonuna doğru iyice gerilmiş sinirler....

Neyseki bitti de hepimiz rahatladık. Ballı kurabiyeyi de böyle bir günün sonunda eve geldiğimde yaptım. Kontroller arasında bir şeyler atıştırıp sinirlerimizi yatıştırmak için:)))

Gereken Malzemeler:

  • 2 yumurta
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • Yarım portakal kabuğu rendesi
  • 2 yemek kaşığı bal
  • 1 paket kabartma tozu
  • Alabildiği kadar un
  • Üzerine kıyılmış fındık, ceviz veya antep fıstığı

Yapılışı:

  • Yumurta ve şekeri krema haline gelinceye kadar çırpın.
  • Sıvı yağı, balı ve portakal kabuğu rendesini ilave ederek çırpmaya devam edin.
  • Kabartma tozunu ve yavaş yavaş unu ilave ederek yumuşak bir hamur yapın.
  • Hamurdan istediğiniz büyüklükte parçalar alıp yuvarlayın.
  • Kıyılmış fındık, ceviz veya antep fıstığına batırın, yağlanmış tepsiye dizin.
  • 170 derece önceden ısıtılmş fırında üzeri pembeleşinceye kadar pişirin .

Tavuk Suyuna Arpa Şehriye Çorba

Sevgili Hilal bloğunda beni mimlemiş ve 7 özelliğimi yazmamı istemiş. Diğer bloglarda bunu okuduğum zaman bana gelirse ne yazarım diye kafamda tasarlamıştım. Ama sıra bana gelince akşamdan beri düşünüyorum, beni ben yapan karakterlerim ne diye.O halde başlayalım....

1.Kendime çok dikkat ederim. Yediğime, içtiğime, giydiğime....Dağınık, bakımsız görünmeyi hiç sevmem. Çok düzenliyimdir, dağınıklığa hiç tahammülüm yoktur (şu günlerde çalışma masam dışında ...).
2. İsimleri, olayları hafızamda çok kolay tutarım. Yıllar geçsede karşıma çıkan kişileri, isimleri ve olayları o günmüş gibi hatırlarım.
3. İçim dışım birdir. Ne söylersem ne yaparsam oyum. Hiç yapmacık, nabza göre şerbet verenlerden olmadım, olmakta istemiyorum...
4. Kimseye borçlu olmayı sevmem bu babamdan bana geçen bir özellik. Bir can borcum olsun yeter...
5. Hayatı şansa bırakılmayacak kadar değerli görenlerdenim. En sıkıntılı, zor ve dibe vurmak üzere olduğum anlarda bile ayaklarımın üzerinde durmayı, daha güçlenerek kalkmayı bilenlerdenim. Beni ben yapanda bu herhalde...
6. Çok zor arkadaş seçerim herkesle arkadaş olmam. Ama seçtiğim arkadaşlarımda kötü günümde hep yanımdadır( Yazın kızımın geçirdiği kazada her an yanımda olan arkadaşlarım, hafta sonu yaptığımız zorlu gezide yol boyunca beni arayıp iyi misiniz diyen, geldikten sonra Müge iyi mi diye arayıp soran bayan arkadaşlarım bu konuda iyi seçim yaptığımın da en güzel kanıtı...Hepsine çok teşekkürler)
7. Bunlar sevdiğim özelliklerim ama sevmediğim bir özelliğimde çok duygusal, hassas, kırılgan olmam. Kırıldığımda telafi etmesi çok zordur......

Ama en önemlisi ben Canım Annemin sakin kızı, kızkardeşimin Canı Ablası, hayat ilacım Prensesimin de Annişkosuyum....

Bu kadar benden bahsettikten sonra gelelim Tavuk Suyuna Arpa Şehriye Çorbasının tarifine . Bu soğuk kış günlerinde yemek masalarımızın baş tacı ( aslında bizim evde soğuk sıcak fark etmez hep çorba aranılır) çorbanın adı bile içimizi ısıtmaya yetiyor galiba...


Gereken Malzemeler

  • 4 parça kemiksiz tavuk butu
  • 2 adet havuç
  • 4-5 adet taze soğan
  • 1 çay bardağı arpa şehriye
  • 1 yemek kaşığı domates salçası ( veya mevsiminde 2 adet domates)
  • 4 bardak et suyu ( haşladığınız tavuğun suyu) ve 3 bardak su
  • tuz
  • üzerine maydanoz

Terbiyesi için

  • 1 yumurta sarı
  • yarım limon suyu

Yapılışı:

  • Tavuk butlarının yağlı kısımları varsa temizleyip, yıkayıp yaklaşık 6 bardak suda haşlayın.
  • Diğer tarafta rendelenmiş havuçları, yeşil kısımları ile birlikte doğranmış taze soğanları 1 kaşık sıvı yağda çevirerek pişirin.
  • Üzerine salçayı ilave edip bir kaç kez salça kokusu gidinceye kadar karıştırın.
  • Pişen tavuk parçalarının suyundan 3 bardak et suyu ve 4 bardakta içme suyu ilave edip suyun kaynamasını bekleyin.
  • Kaynayan suyu önce arpa şehriyeyi ilave edip yapışmaması için karıştırın.
  • Daha sonra haşlanmış küçük parçalara ayrılmış tavuk parçalarını, tuzunuda ilave edip kısık ateşte şehriyeler pişinceye kadar bekletin.
  • Şehriyeler pişince ayrı bir kapta yumurta sarısı ve limon suyu ile çorbadan bir kepçe alarak iyice karıştırıp hazırladığınız terbiyeyi çorbaya hızlıca karıştırarak ilave edin ve bir taşım kaynattıktan sonra ocağı kapatın.
  • Servis yaparken kıyılmış limon ile süsleyebilirsiniz.

  • Tavuk butu yerine tavuk göğsüde kullanabilirsiniz. Tavuk butu yağlı olduğu için ayrıca yağ ilave etmedim.
  • Taze soğan yerine kuru soğanda kullanılabilir. Soğanın yeşil kısımları çorba içinde güzel bir görüntü oluşturduğu için ben daha çok tercih ediyorum.
  • Mevsiminde yeşil biber ve kırmızı biberde küçük doğranarak ilave edilebilir.
  • Yumurta sakıncalı ise veya terbiyeli çorbayı sevmiyorsanız yumurtalı karışımı koymayabilirsiniz.
  • Tavuk butlarını haşlarken suyuna bir kaç dal maydonoz veya bir iki kereviz sapı koyarsanız hem vitamin değeri fazla hemde hoş aromalı farklı bir tat elde edebilirsiniz.

26 Ocak 2010

Fırında Kaşar Peynirli Ispanak

Kış sebzelerinin içinde ıspanağın benim için ayrı bir yeri var. Zeytinyağlı pirinçlisi, yumurtalı kavurması, börek içinde...Hergün önüme gelse hiç hayır demem severek yerim.
Tarifini vereceğim fırında kaşar peynirli ıspanakta bizim evin çok severek yediği bir ıspanak yemeği...



Gereken Malzemeler:
  • 1/2 kg ıspanak
  • 2-3 adet havuç
  • 1 adet (orta boy)soğan
  • 1 adet yumurta
  • içi için yarım su bardağı ufalanmış beyaz peynir
  • üstüne bir su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
  • tuz , karabiber
  • 2 kaşık sıvı yağ

Yapılışı:

  • Ispanakları sap ve kök kısımlarını keserek bol suda iyice yıkayın.
  • Bir tencerede soğanları yağda kavurun.
  • Üzerine yıkanıp orta büyüklükte doğranmış ıspanak yaprakları ve rendelenmiş havuçları koyup iyice kavurun, tuz karabiber ilave edin.
  • Soğuyan ıspanak ve havuç karışımının suyunu süzerek ısıya dayanıklı bir cam kaba alın.
  • Bir yumurta ve ufalanmış beyaz peynir bu karışıma ilave edin ve karıştırın.
  • Cam kaba düzgünce yerleştirilen bu karışımın üstüne rendelenmiş kaşar peyniri yayın.
  • 170 derecede ısıtılmış fırında kaşar peynirlerinin üstü kızarıncaya kadar pişirin.
  • Bu yemeği ana yemek olarak yiyebileceğiniz gibi ara sıcak olarakta yenilebilir.

(Bu tarifim eker süt ürünlerinin sizin tarifleriniz köşesinde yaklaşık iki yıldır yayınlanıyor)

25 Ocak 2010

Fındıklı Kurabiye

Geçen hafta tarifini verdiğim kış çayında , yanında fındıklı kurabiyeler yaptığımı ve tarifini yakında vereceğimi yazmıştım. Başka tarifler araya girmeden tarifini yazmak istedim. Çok kolay, malzemesi çok az olan bir tarif. Bir lokmalık ama ağızda dağılan bir tat....
Gereken Malzemeler:

  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı kıyılmış fındık
  • 1 su bardağından 1 parmak az sıvı yağ
  • 1/4 su bardağı toz şeker
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • yarım limon kabuğu rendesi
Yapılışı:

  • Sıvı yağ ve şekeri, şeker eriyinceye kadar çırpın.
  • Fındık, limon kabuğu rendesi ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Un ve kabartma tozunu da ilave edip iyice karıştırın.
  • Hamuru yarım saat buzdolabında bekletin.
  • Dinlenen hamurdan küçük parçalar alıp yuvarlak şekil verin (kurabiyelerin pişmemiş büyüklüğü yaklaşık ekşili köftede yapılan büyüklük kadar olmalı).
  • Fırın tepsisine dizin. 170 derece önceden ısıtılmış fırında üzeri pembeleşinceye kadar bekletin.
  • Fırından çıkarınca soğuduktan sonra servis tabağına alın.


  • Kurabiyeler iyice soğumadan fırın tepsisinden almayın. Çok yumuşak bir hamur olduğu için kolayca dağılabilir.
  • Kurabiyeler pişerken yayıldığı için şekil verirken küçük parçalar yapın.Bu hamurdan yaklaşık 24 adet kurabiye çıkıyor.

22 Ocak 2010

Peynirli Kırpık Börek

Dün prensesin canı börek istemiş.Biz anneler çocuklarımız bir şey istediğinde ne kadar yorucu bir gün geçirmiş olsakta onları memnun etmeye çalışıyoruz, tıpkı annelerimizin bize hala yaptığı gibi. Çünkü onlar bizim hayat ilacımız....Onların yüzündeki mutlu, memnun ifade bizim yorgunluğumuzu alıyor, anne olmak böyle bir şey ....

Sofra Dergisinin eski sayılarında tarifini gördüğüm peynirli böreği hazırladım tabii her zamanki gibi ufak tefek değişikliklerle kendi damak zevkimize göre....


Gereken Malzemeler:

  • 4 adet yufka
  • 1 su bardağı rendelenmiş veya ufalanmış beyaz peynir
  • 2 adet yumurta
  • 2 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ ( ben yemeklik zeytinyağı kullandım)
  • 1 adet (orta boy) soğan
  • yarım demet maydanoz ve dereotu
  • tuz , karabiber

Yapılışı :

  • Soğanı çok ince kıyıp üzerine kıyılmış maydanoz, dereotu, peynir , tuz ve karabiber ekleyip karıştırarak iç malzemesini hazırlayın.
  • Diğer bir tarafta süt, sıvı yağ ve yumurtaları iyice çırparak yufkaların üzerine sürülecek harcı hazırlayın.
  • Fırın tepsisini yağlayın ( borcam dikdörtgen büyük tepsi bu ölçüler için çok uygun).
  • 1 adet yufkayı fırın tepsisine kenarlarından taşacak şekilde yayın.Üzerine sütlü karışımdan sürün.
  • Diğer üç yufkayı yaklaşık iki parmak genişliğinde şeritler halinde kesin. Kesilmiş bu üç yufkayı ayırın.
  • Tepsiye kenarları taşacak şekilde yaydığınız yufkanın üzerine kestiğiniz yufkalardan birini sütlü karışıma batırarak gelişigüzel yerleştirin.
  • Üzerine peynirli harçtan koyun. İkinci kesilmiş yufkayı yine aynı şekilde sütlü karışıma batırıp, gelişigüzel yayıp peynirli harçtan koyun.
  • Son kalan yufkayı da sütlü karışıma batırıp üzerine yerleştirin.
  • Son olarakta tepsinin kenarlarından sarkan en alt kısma yerleştirdiğimiz yufkayı toplayarak böreğin üzerini kapatın.
  • Kalan sütlü karışımı üzerine dökün. Kare veya dikdörtgen şekilde kesin.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

  • Böreğin tarifinde 4 kaşık margarin veya tereyağı vardı ben hazırlarken yemeklik zeytinyağı kullandım.
  • Aynı böreği iç harcını kıyma, patates veya ıspanak kullanarakta yapabilirsiniz.
  • Peynir biraz tuzlu olduğu için içi harcına tuz ilave etmedim.Siz kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.

20 Ocak 2010

Kış Çayı


İki gündür İzmir'de kış yüzünü gösterdi.:)) Kışın bahara, baharda da yaza alışmış biz İzmirliler için bırakın sıfırın altında eksi dereceleri, sıcaklık 10 dereceye düşünce tabiri caizse buz kesiyoruz, havalar çok soğuk diyoruz..Sıcak iklime alışmışız soğuğa gelemiyoruz kısacası...
Bu soğuk günde akşam yemeğinden sonra sıcak bir kış çayı yakışır değil mi? Yanında da atıştırmalık fındıklı kurabiyeler ( tarifi ilerideki günlerde yayınlanacak).....

Gereken Malzemeler (4 fincan çay için) :
  • 1 küçük kök zencefil
  • 3 parça havlıcan
  • 2 yemek kaşığı ıhlamur
  • 8-9 adet karanfil
  • iri dilimlenmiş 1 elma (kabukları ile birlikte)
  • 1 parça çubuk tarçın
  • 1 dilim limon (kabuğu ile birlikte)

Yapılışı:

  • Zencefil, havlıcan, ıhlamur, karanfil, elma parçalarını çaydanlığın demlik kısmına koyun.
  • Çaydanlığın alt kısmındaki su kaynamaya başlayınca demlikteki karışımın üzerine sıcak sudan çok az döküp ıslanmasını sağlayın.
  • 1 dakika sonunda sıcak sudan demliği dolduracak kadar su döküp ateşi kısık duruma getirin.
  • 3 dakika sonra kabuk tarçın ve limonu ilave edip 1 dakika kadar daha kaynatın.
  • Bardağa veya fincana boşaltıp bal veya esmer şekerle tatlandırın.

  • Zencefili küçük bir parça koydum.Fazla zencefil daha keskin ve baharatlı bir tat veriyor.Çocukların içimi daha zor olabilir.
  • Çubuk tarçın ve limonu en sonunda koymamın sebebi tarçın ve limon kabuğu uzun süre demlenirse çayı acılaştırıyor.
  • Kök zencefili, havlıcanı ve çubuk tarçını aktarlarda, büyük marketlerin baharat reyonlarında bulabilirsiniz.

Ezo Gelin Çorbası

Daha önce de yazmıştım evde hiçbirimiz yemek ayırt etmiyoruz. Böyle olunca da benim işim çok kolaylaşıyor, ne pişirsem, ne yapsam sıkıntım yok..Bir çok yemeği de tarifini değiştirerek bazende doğaçlama yapıyorum. Bazen değişik ilavelerle kendi ağız tadımıza göre pişirmeye çalışıyorum. Üstelik söz konusu çorba ise o kadar çok seçenek, değişik tarifler yapmak mümkün ki ufak tefek ilaveler, değişikliklerle . Ezo gelin çorbası da bunlardan biri... Bazen mercimek ve bulgur ile bazen de pirinç ilavesi ile....

Gereken Malzemeler:
  • 1/2 kahve ( Türk kahvesi) fincanı kırmızı mercimek
  • 1/2 kahve ( Türk kahvesi) fincanı ince bulgur
  • 1/2 kahve ( Türk kahvesi) fincanı pirinç
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 4-5 adet taze soğan veya 1 orta boy kuru soğan
  • 4 su bardağı et suyu ve 3 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • zeytinyağı

Yapılışı:

  • Taze soğanları küçük küçük doğrayarak zeytinyağında kavurun.
  • Soğanlar yumuşayınca salçayı ilave edip kokusu gidinceye kadar pişirin.
  • Et suyu ve suyu ilave edip kaynamasını bekleyin.
  • Kaynayan suya ayıklanmış yıkanmış kırmızı mercimeği, ince bulguru, pirinci ilave edip karıştırın .
  • Kaynayan çorbayı orta ateşe alıp içindekiler yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • Pişen çorbaya kuru naneyi koyup karıştırın.
  • Servis yaparken, üzerine maydanoz, kırmızı biber veya kıtır ekmek parçaları ile süsleyin

  • Çorbanın kıvamını sıcak su ilavesi ile daha sulu yapabilirsiniz.
  • İsterseniz içine kırmızı biberde koyabilirsiniz.

17 Ocak 2010

İncirli Cevizli Kek

Benim perişan kurabiye, elmalı üzümlü turta gibi mutfakla yeni tanıştığım zamanlarda çok sık yaptığım bir tarifti incirli cevizli kek....O zamanlar o kadar sık yapıyordum ki malzemeleri ezbere biliyordum. Yaptığım zamanlarda tarifi çok sık istendiği için çareyi bilgisayarda yazıp printerde çoğaltıp dağıtmakta bulmuştum:))
Araya başka tarifler girince ilk göz ağrım kekime sıra gelmemiş onu fark ettim.....
52.Porselen Demlik Çay Etkinliğine Gönderilmiştir.

Gereken Malzemeler:

  • 2 su bardağı un
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 8 adet kuru incir
  • 3 adet (orta boy) yumurta
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı iri kıyılmış ceviz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • Üzerine pudra şekeri veya Dr.Oetker tarçınlı dekor süsleme şekeri
Yapılışı:

  • İncirleri yıkayıp küçük küçük doğrayın.İncirleri 1,5 bardak dolacak şekilde yaklaşık 2 saat kadar sıcak suda bekletin.
  • Şeker ve yumurtaları krema haline gelinceye kadar çırpın. Yağı ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Su içinde yumuşattığınız incirleri, suyu ile birlikte karışıma dökün, ceviz ilavesi ile çırpın.
  • Un, kabartma tozu ilave ederek karıştırın.
  • Yağlanmış unlanmış fırın kabına dökün.
  • 175 derece önceden ısıtılmış fırında ilk 30 dakika fırını hiç açmadan pişirin.
  • Kürdan temiz çıkınca fırında çıkarın.Ilınmaya bırakın.
  • Soğuyunca üzerini pudra şekeri veya tarçınlı süsleme şekeri ile süsleyin.

  • İlk aldığım tarifte kekte katı yağ (125 gr) eritilerek kullanılıyordu. Katı yağ kullanmadığım için yarım bardak sıvı yağ yemeklik zeytinyağı kullanarak yaptım.Tadında bir değişiklik olmadı, daha da güzel olduğunu söyleyebilirim.
  • İncirli kekin malzemelerinde yoğurt veya süt yok. İnciri yumuşattığınız su, bu malzemelerin yerine geçiyor.

15 Ocak 2010

Havuçlu Yeşil Mercimek


Televizyonların tek kanallı olduğu dönemlerdeydi sanıyorum, Derya Baykal'ın Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Sayın Prof.Dr.Ayşe Baysal'la haber öncesi kuşağında yaptığı kısa bir beslenme programı vardı. Sayın Ayşe Baysal dengeli beslenme konusunda çok güzel bilgiler verir, hangi yemek ne ile yapılırsa veya yenirse daha faydalı olacağını anlatırdı. Bugünkü programlar gibi şarkılı, bol magazinli bir program değildi ama çok ilginç bir programdı hatırladığım kadarıyla...

Bu programların birinde özellikle Güney Doğu Anadolu'da bolca yetişen yeşil mercimekle ilgili değişik yemek tarifleri verilmişti. Annem kışın yaptığı için mercimek yemeğini biliyordum ama ıspanakla beraber veya sarma içerisinde mercimek kullanıldığını ve bununda çok faydalı olduğunu o programdan hatırlıyorum...

Şimdi ne zaman mercimek yemeği yapsam hep o program aklıma gelir.Tarifini vereceğim havuçlu mercimek yemeğide annemin yaptığı, ama benim içine havuç ve kereviz sapı ekleyerek zenginleştirdiğim bir yemek.....


Gereken Malzemeler:

  • 2 su bardağı yeşil mercimek
  • 1 adet (orta boy ) soğan (istenirse 4-5 adet taze soğan da kullanılabilir)
  • 4-5 diş sarmısak
  • 3 adet havuç
  • 4-5 kereviz sapı
  • 1 kaşık salça
  • yarım çay bardağı zeytinyağı

Yapılışı:

  • Mercimekleri ayıklayıp, yıkayıp diri kalacak şekilde haşlayın.Haşlama suyunu dökün.
  • Diğer tarafta yemeklik doğranmış soğanı, sarmısakları halka kesilmiş havuçları, ve küçük küçük doğranmış kereviz saplarını zeytinyağında hafifçe kavurun. Üzerine bir kaşık salçayı da ilave edip bir kaç defa daha döndürün.
  • Havuçlar yumuşamaya başlayınca haşlanmış mercimekleri de ilave edip üzerine geçecek kadar su ilave edip kaynamayaya bırakın.
  • Kaynayınca ateşi çok kısarak hafif ateşte mercimekler pişinceye kadar bekletin.
  • Yanında bulgur pilavı ile servis yapabilirsiniz.

  • Yeşil mercimeğin diri kalacak şekilde haşlanması gerekir. Aksi halde havuçlar pişinceye kadar mercimekler fazla pişip dağılabilir.
  • Mercimeğin haşlama suyu mutlaka dökülmelidir.
  • Annem bu yemeği pişirirken mercimeklerin pişmesine yakın bir kaşık unu başka bir kapta yağ ile kavurup yemeğin suyuna ilave ediyor. Biraz daha sulu, ama suyu yoğun bir kıvamda bir yemek olması istenirse kullanılabilir.
  • Kereviz kokusu yemeğe hoş bir aroma veriyor.Kerevizin kokusunu sevmiyorsanız ilave etmeyebilirsiniz.

13 Ocak 2010

Ege Mutfağından Bir Tarif : Turp Otu Salatası

Bir İzmirli, üstelik kökenlerinde Girit kültürü olan biri için bugüne kadar Ege otlarından, Girit Mutfağından tarifler yazmamamın sebebi bu lezzetlerin bir çoğunun Ege Bölgesi ve İstanbul çevresi dışında bulunmadığını, olsa bile bilinmediğini düşünmemdi. Ancak geçtiğimiz aylarda yaptığımız Konya Gezisi sırasında arkadaşlarım ısrarla Girit yemeklerinden, Ege otlarından yazmamı isteyince biraz gecikmeli de olsa bu tarifi sizlerle paylaşmak istedim.

Soframızdan neredeyse hiç eksik olmayan Ege otlarınından yapılan tariflerin hazırlanışı zahmet gerektirmese de biraz dikkat, birazda özen istiyor. Bugün İzmir 'de bir çok restoranda karşımıza çıkan değişik otların hepsi görsel olarak birbirine benziyor:))) Ot püresi:))) Ne yazık ki biz böyle diyoruz. Uygun olmayan pişirme süreleri ve yöntemleri ile hepsi birbirine benziyor, aslında tatları aromaları birbirinden çok farklı olsa da....Kaynar suda haşlanmayan, kararan, yeşil görünmesi için haşlama suyuna karbonat katılanlar, çiçek yağı ile servis edilenler gibi......

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir yazısında, İzmirli mutfak dostu Gökçen Adar :

" Ot haşlamak bir kültürdür "diyordu....Bir çok yerde bilinmese de....

Gereken Malzemeler:

  • 1 kg turp otu
  • 1 limonun suyu
  • Yarım çay bardağı sızma zeytinyağı
  • tuz

Süslemek için:

  • Kabukları soyulmuş, dilimlenmiş yarım portakal,
  • 5-6 adet kurutulmuş domates
  • Siyah ve yeşil zeytin

Yapılışı:

  • Turp otlarının kök ve eğer var ise kalın sap kısımlarını kesip bol suda iyice yıkayın.
  • Bir tencerede suyu kaynatın. Kaynama suyuna bir yemek kaşığı tuz atın.
  • Ayıklanmış ve temizlenmiş turp otlarını kaynamış suyun içine azar azar, suyun kaynamasını gidermeyecek şekilde atın.
  • Yumuşayınca yeşil rengini kaybetmeden sudan alıp servis tabağına yerleştirin.
  • Soğuyunca servis yapmadan önce sırasıyla tuzunu, bir limonun suyunu ve sızma zeytinyağını haşlanmış otların üzerine gezdirin.
  • Soyulmuş portakal dilimleri, kurutulmuş domates ve zeytin taneleri ile süsleyin.


Küçük Notlar:

  • Deniz börülcesi dışında tüm otlar, tuzlu kaynamış suda haşlanmalı, deniz börülcesi tuzlu olduğu için kaynama suyuna tuz konmamalıdır.
  • Otlar, suyun kaynamasını gidermeyecek şekilde azar azar suyun içine atılmalı ve tencerenin kapağı kapatılmamalıdır. Çünkü otlar kapalı tencerede haşlanırsa kararır.
  • Her otun haşlanma süresi farklıdır. Yumuşayınca haşlama suyu süzülerek servis tabağına alınmalıdır.
  • Otun renginin yeşil olması için asla karbonat kullanılmamalıdır.
  • Limon suyu ve zeytinyağı servis edılmeden hemen önce otların üzerine gezdirilmelidir.
  • Otlar ile en uygun sıvı yağ zeytinyağı özellikle de sızma zeytinyağıdır..





10 Ocak 2010

Kaşar Peynirli Bonfile

Et yemekleri ile özellikle de kırmızı etle aram pek iyi olmasa da Prensesin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için mutlaka soframızda etli yemek bulunduruyorum. Kaşar peynirli bonfile de çok severek yediği bir yemek... Çok kez de benim davet sofralarımın ana yemeği bazen kaşar peynirli, bazen de peynirsiz.....

Gereken Malzemeler:
  • 4 parça dana bonfile(kişi sayısına göre miktarı arttırabilirsiniz)
  • 1 adet (orta boy) soğan
  • 1 kaşık domates salçası veya 2 adet domates
  • Rendelenmiş kaşar peyniri ( her bir bonfile parçası için bir dolu yemek kaşığı)
  • Zeytinyağı

Marine etmek için:

  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 yemek kaşığı süt
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • defne yaprağı

Garnitür için:

  • 2 adet (orta boy) patates
  • 2 adet havuç
  • 1 yemek kaşığı süt
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • kekik, karabiber, istenirse kırmızı biber

Yapılışı:

  • Bonfileleri yıkayıp zeytinyağı, süt ve sirke ile hazırladığınız sosun içinde defne yaprağı da koyup 3-4 saat bekletin.
  • Soğanı yemeklik doğrayın, sıvıyağın içinde hafifçe soldurun. Salçayı da (veya domatesi) ilave edip salçanın kokusu gidinceye kadar kavurun.
  • Marine sosu içindeki bonfileleri sos ile birlikte salçalı karışıma ilave edin.
  • Etler önce suyunu salmaya başlayacak, bu sırada ocağı kısık ateşe alın.
  • Kısık ateşte bonfileler suyunu çekinceye kadar pişirin. Gerekirse sıcak su ilave edip etlerin iyice pişmesini sağlayın.
  • Pişen etleri sosu ile birlikte ısıya dayanıklı bir cam kabın içine alın.
  • Bonfilelerin üzerine kaşar peynirini serpin , fırında üzeri kızarıncaya kadar bekletin.
  • Yanında fırında baharatlı patates veya pilav ile servis yapabilirsiniz.

Fırında Baharatlı Patates ve Havuç

  • Patatesleri elma dilimi, havuçları halka şeklinde kesin.
  • Fırın torbasının içine bir tatlı kaşığı un döküp , torbanın ağzını kapatarak unun, torbanın her tarafına dağılmasını sağlayın.
  • Bir kabın içinde süt, zeytinyağı ve baharatları karıştırın.
  • Patates ve havuçları bu karışıma bulayıp torbanın içine koyun.
  • Torbanın ağzını kapatıp, bir iki yerden delik açın.
  • 180 derece ısıtılmış fırında sebzeler pişinceye kadar bekletin.
TEŞEKKÜR.....

Geçtiğimiz hafta önce Sevil ve Şehnaz' dan gelen dostluk bildirimi ve dün Sevdalı Tatlar'dan (Sevil) gelen bloglar arasındaki Güneş Işığı ödülü için tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Sevil yazısında ;

" Dostluğun anlamını bilen, sunulan değeri hak eden ve sunulana aynı değerde karşılık verenlere gelsin" diyerek 12 arkadaşından biri olarak beni bu ödüle layık görmüş.Çok teşekkür ederim.

Ben de dostluğu sözde değilde özde benimseyen, dostlarını ruhu ile seven tüm arkadaşlarıma bu ödülü gönderiyorum.......


8 Ocak 2010

Antepfıstıklı Yeşil Kek

Sevgili Aslı' nın sitesinde görüpte çok beğendiğim bir tarifti. Benim bloğumun rengine uygun ve benimde çok sevdiğim yeşil renkli bir kek, üstelik antep fıstıklı..
Ben Aslı'nın tarifini biraz değiştirdim.Yani biraz daha renklendirdim:)) İçine ıspanak püresi koydum. Biraz daha ıslak bir kek olması için de yoğurtla denedim. Bizim evin, özellikle de prensesim Müge'min çok severek yediği bir kek oldu.....

Gereken Malzemeler:
  • 2 adet (orta boy) yumurta
  • Yarım su bardağı yoğurt
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı şeker
  • 100 gr öğütülmüş antep fıstığı
  • 1 çay bardağı tuzsuz bütün antep fıstığı
  • 1 çay bardağı ıspanak püresi
  • 1,5 su bardağı un
  • 1 çay bardağı damla çikolata
  • 1 paket kabartma tozu
  • Yarım küçük şişe Dr.Oetker vanilya aroması

Üzeri için:

  • Çikolatalı sos
  • Çikolatalı sos tarifindeki kadar süt
  • İnce dövülmüş antep fıstığı

Yapılışı:

  • Oda sıcaklığındaki yumurta ve şekeri, şeker eriyip krema haline gelinceye kadar çırpın.
  • Yoğurdu ve yağı ilave edip çırpmaya devam edin.
  • Antep fıstıkları, damla çikolata ve ıspanak püresini de ilave edin.
  • Un ve kabartma tozunu ilave ederek karıştırın.
  • Yağlanmış 20-24 cm çapındaki fırın kabına dökün.
  • 180 derece fırında kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
  • Fırından çıkardığınız keki ılınmaya bırakın.
  • Diğer tarafta çikolata sosunu paket üzerindeki tarife göre hazırlayın.
  • Soğuyan yeşil kekin üzerine dökün, dövülmüş antep fıstığı ile süsleyin.

7 Ocak 2010

Cevizli Pazı Kavurması

Pazı dolmasını, yumurtalı kavurmasını yapmıştım ve yemiştim ama cevizli kavurmasını daha önce hiç denememiştim geçtiğimiz hafta sonu Tire'nin Kaplan Köyünde Dağ restoranda yiyinceye kadar.
İzmir ve çevresini tanıyanlar bilirler Tire İzmir ' in küçük ama şirin bir ilçesi. Özellikle de ziyaretiniz Tire'de pazar kurulduğu güne denk gelirse Ege yöresinin değişik otlarından bulmanız da mümkün. Bize bu restoranı tavsiye eden arkadaşlar gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmamızı aksi halde yer bulamayacağımızı söylemişlerdi .İyi ki de bizi uyarmışlar.Gerçekten de yer bulmanız mümkün değil. Küçük bir aile işletmesi ama çok temiz , özellikle de mezeleri bir harika.

Cevizli pazı kavurmasını da orada yedik. Çok hoşumuza gidince evde de denedim. İlk yaptığımda cevizleri pazılarla birlikte kavurduğum için yediğimiz tadı vermedi. İkinci denememde pazıların pişmesine yakın cevizleri ilave edip, pazılarla birlikte bir iki kez çevirince yediğimiz tadı bulabildim.


Gereken Malzemeler:
  • 1 demet pazı
  • 1 adet orta boy soğan
  • yarım su bardağı iri kıyılmış ceviz
  • zeytinyağı

Yapılışı:

  • Pazıları bol su ile yıkayın.
  • Pazıların uçtaki kalın sap kısımlarını çıkarıp ince ince doğrayın.
  • Bir tencerede zeytinyağı ile birlikte yemeklik doğranmış soğanları hafifçe pembeleştirin.
  • Kıyılmış pazıları ilave edip çevirerek pişirin. Pazılar su salacağı için su ilave etmenize gerek kalmıyor.
  • Pazılar pişip suyunu çekince cevizi ilave edip bir iki kere çevirip ocağı söndürün.
  • Ilınınca servis tabağına alıp isterseniz bir kaşık sızma zeytinyağı üzerine gezdirin.


Fazla miktarda kalanı ertesi gece süzme yoğurtla karıştırdım. Bu şekilde de evde çok beğenildi.

6 Ocak 2010

Dostluk Üzerine....

Sevgili Şehnaz ve Sevil dün kendi bloglarında bir dostluk bildirisi yayınlayarak dostları arasında beni de seçmişler. Kendilerini ve diğer tüm blog arkadaşlarımı, sadece bana gönderdikleri yorumlarından tanısam da, ifadelerindeki içtenliği, dostluğu anlamamak mümkün değil...Kendilerine çok teşekkür ederim...

Yazdıkları dostluk kurallarına göre;

Dostluğumuzu ilan etmek için bir yazı yazmam ve on arkadaş seçmem, onların bloglarını ziyaret edip, bilgi vermem gerekiyor...

Bu yazının sonunda ödül yok, mühür yok. Sadece dostluğumuzun samimi bildirimi var....

Bu kurallara göre 10 blog arkadaşımı seçmem gerekiyor. Bloğumu, yayınlanmaya başladığı ilk günden bu yana ziyaret edip yorumlarını bırakan, yorum yazmayıp çoğu kez bloğumu ziyaret eden tüm dostlarım benim için aynı, onları ayırt etmem çok zor....Herkese çok teşekkür ederim...

Bu kurala göre 10 arkadaşımı şu şekilde seçtim:


Gerçek dostlar yıldızlar gibidir; onları her zaman göremezsiniz ama orada olduğunu bilirsiniz. Tüm gerçek dostlarıma....


4 Ocak 2010

Sütlaç

"Yeni yılın ilk tarifi tatlı mı tatlı bir tarif olsun istedim…Yeni yıl da böyle tatlı ve neşeli geçsin."

Dün sabah bloğumun kumanda paneline gelen Sevgili Aslı'nın sitesinde Pirinç Unu ile Revani tarifindeki bu dileğini okuyunca bu satırlara koymayı düşündüğüm tarifimi başka bir zamana erteleyerek, klasik ama hepimizin çok severek yediği bir tatlıyı, sütlacı koymaya karar verdim.

Malzemeleri çok basit ama kıvamını tuttururken dikkat isteyen bir anne klasiği benim için... Annemin hep göz kararı yaptığı tarifi bu satırlar için ölçülü olarak, ama annemin yaptığı kıvamı tutturarak vermeye çalıştım. Sizler tadını, kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz...

Yeni yıl herkes için bu tatlı tadında olsun, ağzınızın tadını bozacak olaylar ve insanlar olmasın hayatınızda, hayatımızda...




Gereken Malzemeler
  • 1 su bardağı pirinç
  • 3 su bardağı su
  • 1 lt süt
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • yarım portakal kabuğu rendesi (arzu edilirse)
  • Süslemek için tarçın, antep fıstığı rendesi
Yapılışı:
  • Pirinçleri suyu berraklaşıncaya kadar iyice yıkayın.
  • Su ile beraber orta ateşte pirinçleri yumuşayıncaya kadar haşlayın. Pirinçler tam yumuşamadan suyunu çekerse azar azar sıcak su ilave edebilirsiniz.
  • Pirinçler yumuşayınca sütü ilave edip yaklaşık 15-20 dakika pirinçleri süt ile kaynatın.
  • Rendenin ince tarafı ile rendelenmiş yarım portakalın kabuğunu da bu arada ilave edebilirsiniz.
  • Önce 2 su bardağı şekeri ilave edin, damak zevkinize göre şeker ilave edebilirsiniz. 2,5 su bardağı şeker bizim kendi damak zevkimize göre olduğu için şekerli gelebilir.
  • Şekerli olarak 5 dakika daha pişirin. Ocaktan aldıktan sonra hemen kaselere boşaltın.
  • Ilınınca üzerini tarçın ile süsleyin.
Önce su, sonra süt ile pirinçleri pişirirseniz, nişasta veya pirinç unu kullanmadan pirinç içindeki nişasta ile kıvamı ayarlayabilirsiniz.
Pirinçler pişince şeker ilave edilirse ve çok kaynatılmadan ocaktan alınırsa pirinçlerin kıvamı bozulmuyor.
Sütlaç tarifindeki kıvam, muhallebiden çok az daha sulu bir kıvam...

theme design by GeCe