Sürpriz Bir Paket...

Dün öğleden sonra işyerindeki odama geldiğimde kapıda sekreterimizin bıraktığı bir notu buldum. " Kargodan paketiniz geldi alır mısınız ?". İşyerime paket gelmesi çoğunlukla benim için hayra alamet değildir. Çünkü paketin içinden çıkanlar çoğu kez Ankara'dan gelen kalın bir proje dosyasıdır. Bu demektir ki önce dosyanın her satırı iyice okunacak, üzerine notlar düşülecek, sonra dosya ile ilgili firma, bir veya büyükse iki gün gezilip incelenecek, dönüşte de günlerce, uzunca bir rapor hazırlanacak...

"Olur mu bu şimdi " dedim kendi kendime. Daha raporu bitmemiş bir dosya masamın sağ köşesinden sol köşesine sürekli yer değiştirip el atılmasını beklerken bir tane daha mı?. Bunları içimden söyleyerek, ayaklarımda geri geri giderek bölüm odasına paketi almaya gittim. Gelen paket alışılmış paketlerden değildi çok şükür:))) Kimden bu acaba derken sol üst köşesinden çoğumuzun bildiği bir Canın ismi gözüme çarptı Sevgili Derya .

Paketi gönderen, her tarifime içten yorumlar bırakan, eski blog temamı beğenmeyip bana uygun bir dille anlatan, hepimizin bildiği Sevgili Derya'ydı. İçine yazdığı notta " elimden geldiğince benim için özel dostlarıma ve kardeşlerime ufak hatıralar gönderiyorum. Sende benim için özel dostlardansın. İnşallah ufak armağanlarımı beğenerek kullanır ve kullandıkça beni anarsın" yazıyordu.

Beni sadece bloğuma yazdığım yazılardan tanıyan, sanal denilen adı bize soğuk gelse de sıcak insanların olduğu blog dünyasından tanıyan, gönlü zengin bir dostun bu inceliğine söyleyecek söz bulamıyorum. Hani bazen öyle anlar vardır ya sözleriniz duygularınızı anlatmaya yetmez, kelimeler kifayetsiz kalır, şu anda yazarken bile hissettiklerimi nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.

Çok teşekkür ederim demek yetersiz kalıyor Deryacığım. Benim çok sevdiğim, bana söylendiğinde çok mutlu olduğum, çok hoşuma giden bir söz vardı :

Kesen Dolu Olsun, Her Şey Gönlünce , Dilediğince Olsun Deryacığım ...